Caliph ʿUmar corresponded regularly with his governors and commanders and tried to overcome the problems encountered in this way. During this period, a famine known as the year of Ramāda occurred in Medina and its surroundings (18/639). During this time, people and animals experienced great hardship. ʿUmar fought against hunger together with his people, postponed the collection of zakat for a year, hosted those who came to Medina from the surrounding areas until the famine ended, and ensured that aid came to Medina by writing letters to the governors under his command. He prayed for rain with the Muslims and the famine ended with the rains. Simultaneously with this event, a great epidemic in the form of a deadly plague (ṭāʿūn) occurred in the ʿAmvās region of the Bilād al-Shām in the years 17-18 (638-639). ʿUmar gave up going to the region where the plague was experienced after consulting on whether or not to go. This epidemic quickly affected Syria. The army commander Abū ʿUbaydah ibn al-Jarrāh wrote to ʿUmar and he ordered quarantine as a precaution. Abū ʿUbaydah passed away due to the effects of this epidemic and was replaced by Muʿādh ibn Jabal. He also lost his life for the same reason not long after. This incident also caused discussions on fate. ʿUmar and Abū ʿUbaydah displayed two opposing attitudes on the subject of fate, especially regarding the epidemic. However, when the conditions of the period are taken into consideration, it is possible to see that the attitudes of both companions were correct and based on understandable reasons. This plague, in which many people lost their lives, was reflected in ʿUmar’s letters in different dimensions. This study focuses on the letters written by ʿUmar to his governors and commanders and sent to him. In this context, issues such as combating disasters, crisis management, religious interpretation, and the course of Islamic conquests are illuminated in the light of the correspondence of the period.
Islamic History Caliph ʿUmar Epidemics Famine Letter Syria Conquest
Hz. Ömer döneminde İslâm toprakları hızla genişlemiş ve buna bağlı olarak pek çok toplumsal hadise yaşanmıştır. Hz. Ömer vali ve komutanlarıyla düzenli biçimde yazışmış ve karşılaşılan problemleri bu yolla aşmaya çalışmıştır. Hz. Ömer döneminde Medine ve çevresinde hicrî 18 yılında (639), Ramâde yılı olarak bilinen bir sene süren bir kıtlık yaşanmıştır. Bu esnada insanlar ve hayvanlar büyük sıkıntı yaşamışlardır. Hz. Ömer halkı ile birlikte açlıkla mücadele etmiş, kıtlık hadisesini derinden yaşamış, ahalisine elinden geldiği kadar yardım etmiştir. Kıtlık ile baş edebilmek için zekat alımını bir yıl süre ile ertelemiş, çevreden Medine’ye gelenleri kıtlık bitinceye kadar misafir etmiş, kıtlık ile mücadele kapsamında emrindeki valilere mektuplar yazarak Medine’ye yardım gelmesini sağlamıştır. Kıtlığın aşılabilmesi ve yağmur yağması için Müslümanlarla birlikte yağmur duasına çıkmış ve bunun neticesinde yağan yağmurlarla kıtlık olayı son bulmuştur. Bu olayla eş zamanlı olarak Şam bölgesinde büyük bir salgın hastalık yaşanmıştır. Hz. Ömer bu salgın hastalık karşısında bir devlet başkanından beklenen tavrı göstermiştir. Hz. Ömer başlangıçta vebanın yaşadığı bölgeye gidip gitmeme hususunu sahabenin ileri gelenleri ile istişare etmiş; bunun neticesinde bölgeye gitmekten vaz geçmiştir. 17-18 (638-639) yıllarında Amvâs’ta ölümcül bir veba (taûn) olarak ortaya çıkan bu salgın hastalık Suriye’yi hızla etkisi altına almıştır. Ordu komutanı Ebû Ubeyde b. Cerrâh durumu Hz. Ömer’e yazmış o da önlem olarak karantina uygulamasını emretmiştir. Bölgedeki askerlerin yerinde kalmalarını istemiştir. Bu salgının etkisiyle Ebû Ubeyde vefat etmiş yerine Muâz b. Cebel geçmiştir. O da çok geçmeden aynı sebeple hayatını kaybetmiştir. Bu hadise kader tartışmalarına da neden olmuştur. Hz. Ömer ile Ebû Ubeyde salgın hastalık özelinde kader konusunda birbirine zıt iki tavır ortaya koymuşlardır. Hz. Ömer’in tavrı ve yorumu makul karşılanırken; Ebû Ubeyde’nin tavrı ve söylemi eleştirilere konu olmuştur. Oysaki bu dönemin koşulları dikkate alındığında her iki sahabinin tavrının da doğru olduğunu ve anlaşılır sebeplerle dayandığını görmek mümkündür. Çok sayıda insanın hayatını kaybettiği bu veba Hz. Ömer’in mektuplarına farklı boyutlarıyla yansımıştır. Bu çalışma Hz. Ömer tarafından vali ve komutanlarına yazılan ve kendisine gönderilen mektuplara odaklanmaktadır. Bu bağlamda afetlerle mücadele, kriz yönetimi, din yorumu, İslâm fetihlerinin seyri gibi meseleler dönemin yazışmaları ışığında aydınlatılmaktadır.
İslam Tarihi Hz. Ömer Salgın Hastalıklar Kıtlık Mektup Şam Fetih
Bu makale Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde devam etmekte olan “Hz. Ömer Dönemi Mektuplarında Siyasi ve Sosyal Hayat” başlıklı doktora tezinden üretilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Tarihi ve Medeniyeti |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 12 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 5 |