Bizans imparatorları, Doğu Anadolu’daki Ermeni memleketlerini Bizans hâkimiyetine ilhak ettikten sonra, bu bölgede oturan on binlerce Ermeni’yi zorla göçürerek, Sivas, Kayseri ve Maraş kentleri ile yörelerine yerleştirdiler. Bu Ermenilerin bir kısmı daha sonra Orta Toroslara ve Çukurova’ya göç ettiler. İmparator I. Aleksios Komnenos, Lampron (Mersin-Çamlıyayla) kalesini Ermeni Hetum-oğullarına verdi. Eski Kars kralı Gagik’in akrabası Rupen de Çukurova’nın dağlık kesimlerinde yurt tuttu. Böylece Çukurova’nın dağlık kesimlerinde Rupenliler; Mersin vilayeti (Batı Kilikya) bölgesinde Hetumlular sülaleleri ortaya çıktı.
Bizanslıların Kilikya ve çevresine vali tayin ettikleri Ermeni Philaretos Brachamios zamanında Ermeniler bölgede bazı şehir ve kalelere hâkim oldular. I. Haçlı Seferi sırasında da Çukurova bölgesine hâkim olarak, küçük prenslikler kurdular. Haçlılardan destek alarak, siyasî yapılarını baronluk ve krallığa yükselttiler. Bu suretle güçlenen Ermeniler, Selçuklu topraklarına saldırarak genişlemeye başladılar. Çukurova etrafındaki yayla ve vadilerde yaşayan Türkmenlere de saldırarak katliamlar yaptılar, mal ve hayvanlarını yağmaladılar. Anadolu-Suriye arasında uzanan ticaret yolları da Kilikya Ermenilerinin tehdidi altındaydı.
Sultan II. Kılıç Arslan döneminden Kösedağ Savaşı’na (1155-1243) kadar Türkiye Selçuklularına tâbi olan Ermeniler, Selçukluların bu savaşta Moğollara yenilmesi üzerine, Moğollara yaklaştılar. Moğolların destek ve himayesini sağlayan Ermeniler, yeniden Türklere saldırılarda bulunmaya başladılar. Memlûkler, 1375’te Kilikya Ermeni Krallığı’nı ortadan kaldırdılar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Genel Türk Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Tarih ve Tarihçi, Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.