Standing out with its historical fabric, cultural heritage, and geo-strategic significance, Urfa and its surroundings hosted many communities and civilizations throughout history. Among these communities, specifically tribes have a significant place in the sociocultural structure of Urfa. These social organizations that had a partially unique administrative, social, and economic structure in Urfa and its surroundings were also representatives of communal living due to their economic structure based on agriculture and animal husbandry. The tribes located here were either nomadic or settled generally because of such reasons as their economic activities and climate conditions of the geography. Moreover, the tribes had to replace because of the developments in the central and local policies or of the problems encountered in social relations. In addition to Urfa´s geo-political and geo-strategic significance, having vast and fertile lands was an important factor for the economic structure here to stay dynamic. However, at the same time, it causes the region to be an arena for serious conflicts. These conflicts were mostly occurred among the tribes themselves or in their relations with the local people and merchants. It is striking that disagreements and clashes intensified more especially when the central authority was not adequately felt and/or when there was an authority gap. Besides, it is also observed that the tribes showed their loyalty to the state by providing military, logistic, and economic support when the state faced any kind of threat. In this study, the banditry activities of the tribes settled in Urfa and its surroundings during the XVIII. and XIX. centuries in which they were sometimes involved against the local people, merchants, and each other are dealt with. In addition to the literature review, archive research and document analysis methods were also used in this study. Documents regarding the issue located in the Ottoman Archives of the Presidency of the Republic of Turkey were scrutinized and the banditry activities were explained especially on the basis of these documents. As a result of the research, it is determined that the banditry activities were not towards the state authority or the political regime but were various incidents described as judicial cases such as extortion by blocking the road and assaulting, burglary, forcing people to pay protection money, disturbing the peace, and the like. It is also revealed that the tribes such as Milli, Karakeçili, Baziki, Berazi, Kays, Şemmer (Şammar) and Aneze located in Urfa and its surroundings were involved in such activities from time to time. It is concluded that these banditry activities not only caused damage for the people in the region but also caused trouble for primarily the local administrators and for the central authority.
Tarihi dokusu, kültürel mirası ve jeostratejik önemiyle ön plana çıkan Urfa ve çevresi, tarih boyunca birçok topluluk ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu topluluklar arasında özellikle aşiretler Urfa´nın sosyokültürel yapısında önemli bir yere sahiptir. Urfa ve çevresinde kısmen kendilerine has idari, sosyal ve ekonomik yapıya sahip olan bu sosyal örgütlenmeler, tarım ve hayvancılık temelli iktisat yapısı nedeniyle bir arada yaşama kültürünün de temsilcileri olmuşlardır. Buradaki aşiretler genelde uğraş alanları ve coğrafyanın iklim şartları gibi nedenlerle konargöçer yahut yerleşik halde bulunmuşlardır. Bunun yanı sıra merkezi ve yerel politikalarda yaşanan gelişmeler nedeniyle ya da toplumsal ilişkilerde yaşanan sorunlara binaen aşiretler kimi zaman yer değiştirmek zorunda kalmıştır. Urfa´nın jeopolitik ve jeostratejik öneminin yanı sıra geniş ve verimli topraklara da sahip olması buradaki ekonomik yapının canlı kalmasında önemli bir etken olmuştur. Fakat bölgeyi aynı zamanda ciddi bir mücadele sahası haline de getirmiştir. Bu mücadele daha çok aşiretlerin kendi aralarında ya da yerel ahaliyle ve tüccar taifesiyle olan ilişkilerinde yaşanmıştır. Özellikle merkezi otoritenin yeterince hissedilemediği ve/veya otorite boşluğunun oluştuğu durumlarda anlaşmazlık ve uyuşmazlıkların daha da derinleştiği dikkati çekmektedir. Bununla birlikte devletin herhangi bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığı durumlarda ise aşiretlerin askeri, lojistik ve ekonomik açıdan destek sağlayarak devlete bağlılıklarını gösterdikleri görülmüştür. Bu çalışmada, XVIII. ve XIX. yüzyıllarda Urfa ve çevresinde varlık gösteren aşiretlerin yerleşik halka, tüccar taifesine ve birbirilerine yönelik zaman zaman dâhil oldukları birtakım eşkıyalık hareketleri ele alınmıştır. Çalışmada literatür taramasının yanı sıra arşiv taraması ve belge analizi yöntemleri kullanılmıştır. Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi´nde konuyla ilgili yer alan belgeler incelenmiş ve eşkıyalık faaliyetleri özellikle bu belgeler temelinde izah edilmiştir. Araştırma sonucunda eşkıyalık hareketlerinin devlet otoritesine veya siyasi rejime yönelik olmayıp adli vukuatlar olarak nitelendirilen yol kesip baskın yaparak gasp etme, soygun, halkı haraca bağlama, kamu düzenini ihlal etme vb. şekillerde karşılaşılan çeşitli olaylar oldukları tespit edilmiştir. Urfa ve yöresinde yer alan Milli, Karakeçili, Baziki, Berazi, Kays, Şemmer (Şammar) ve Aneze gibi aşiretlerin zaman zaman bu hareketlere karıştıkları belirlenmiştir. Bu eşkıyalık hareketlerinin bölge ahalisini zarar ve ziyana uğratmasının yanı sıra yerel idareciler başta olmak üzere merkezi otoriteyi de oldukça uğraştırdığı sonucuna ulaşılmıştır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yakınçağ Kent Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2023 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 14 Sayı: 2 |