One of the most controversial and significant issues addressed in the Turkish political life is the Sheikh Said incident or uprising. The concepts of “incident” or “rebellion” could vary according to the political historians’ approach to the issue or their political standings. On the other hand, there is another approach that addresses the incident within the Islamic context and claims it as a revolt. The main reason for the absence of an exact definition regarding the beginning, spread, and the end of the incident is the fact that Sheikh Said was both a Kurd and a sheikh. The focal point of this study runs on a critical approach within the framework of debates toward whether or not the Sheikh Said incident was a rebellion or a revolt. Furthermore, the letters captured and/or the statements narrated by those who changed the sides throughout the incident constitute one of the important points of this study. In addition, records of the Independence Courts established after the incident was examined to shed light on its background and reasons. The main finding of the study is that almost all of those who were tried at the Independence Courts joined the uprising for Islamic purposes, and started it as a reaction to the state’s departure from the religious law and most importantly to the abolition of the caliphate. It has been also revealed that although the incident has an Islamic nature, it has been approached in the context of the concept of “rebellion” due to the fact that some of those tried were the leaders of the Kurdish movement
Türk siyasal hayatının en tartışmalı bir o kadar da önemli mevzulardan biri Şeyh Said hadisesi veya isyanıdır. Hadise ya da isyan kavramları siyasal tarihçilerinin konuya veya politik durumlarına göre değişkenlik gösterebilir. Öte yandan bir başka düşünce de olayı İslami bir kisve içerisinde ele alan ve bu olayın bir kıyam olduğuna yönelik bakış açısıdır. Olayın başlangıcı, yayılımı ve sona ermesi neticesinde kesin bir ifade konulamamasının sebebi de Şeyh Said’in hem Kürt asıllı olması hem de şeyh olmasından gelmektedir. Esasında Şeyh Said’e isyan eden ayrılıkçı veya Kürtçü olarak nitelendiren bakış açısındaki nirengi noktası da Cumhuriyet rejimine yönelik başkaldırıyla ilgili olan yorumlardır. Bu çalışmanın esas noktası Şeyh Said hadisesinin isyan veya kıyam olup olmadığına yönelik tartışmalar çerçevesinde bir eleştirel tutum üzerine inşa edilmesidir. Yine çalışmanın önemli noktalarından biri hadise devam ederken ele geçirilen mektuplar ya da hadise sırasında taraf değiştirenlerin birinci ağızdan aktardıkları söylemlerdir. Ayrıca, hadise sona erdikten sonra kurulan İstiklal Mahkemeleri’nin kayıtları incelenerek olayın arka planı ve çıkış sebepleri aydınlatılmaya çalışmıştır. Bu çalışmanın ana parametrelerinden biri de İstiklal Mahkemeleri’nde yargılananların hemen hemen tümü bu kıyama İslami emeller uğruna katılması, devletin şerî hukuktan ayrılması ve en önemlisi halifeliğin kaldırılmasına tepki göstermek için isyanın başlamasıdır. Yine yargılananlardan bazılarının Kürt bağımsız hareketinin önderlerinden olması hasebiyle de bu hadiseye isyan kavramı etrafında bir söylem geliştirilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2022 |
Gönderilme Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 14 Sayı: 1 |