Kur'an-ı Kerim, evrende her şeyi Yaratan Allah'ın (Gott, Dieu, God) önceki peygamberlere gönderdiği kitaplardan sonra, biz insanlara gönderdiği kapsamlı, son kitabı ve son mesajıdır. Yaradan’ımız, ilk insan ve ilk peygamber/öğretmen olan Hz. Adem ile başlayan topluluk/toplulukları kendi hallerine bırakmamış, onlara farklı zamanlarda ve bölgelerde öğretmen/peygamberler, sayfalar ve kitaplar göndermiştir.
İnsanlığın başlangıcından beri evsiz yurtsuz olanlar olmuş ama, kasıtlılar hariç, inançsız olanlar olmamıştır. Hz. Adem'in bildirdiği, öğrettiği Yaratan Allah unutulsa bile, yine insanlar yaratılışında saklı inancından dolayı, tapılacak bir şeyler bulmuşlardır.
Konumuza Bir Allah inancının yenilendiği Hz. İbrahim ile başlarsak O, Allah'ın sevdiği, seçtiği ve kendisine o zamanın ihtiyacına göre, insanlara bildirmesini istediği on sayfalık mesajını ilettiği bir peygamberdir. Yüce Yaratan Hz. Musa’yı, Hz.Davud’u, Hz.İsa’yı ve son olarak da Hz. Muhammed sallalahü aleyhi vesellem’i peygamber olarak seçmiş, onlara birer kitap olacak şekilde, bildirilerini Cebrâil aracılığı ile göndermiştir. Onlardan birine ve kitabına inanmayan, Allah'a inanmamış sayılır. Çünkü Hz. Musa'yı peygamber olarak gönderen Allah (C.C), Hz. İsa’yı da, Hz. Muhammed sallalahü aleyhi vesellem’i de göndermiş, kitaplar da O’ndan gelmiştir. Eğer, “Hz. Muhammed sallalahü aleyhi vesellem’i, Allah (C.C) göndermemiş, o kendiliğinden ortaya çıkmıştır” denilirse; bu durumda Hz. İbrahim ve diğerlerini de O göndermemiş, hepsi kendiliğinden, kendi kazanımları ile ortaya çıkmış birer filozof konumunda olurlar ve bundan da, “hiçbirine inanılmaz” sonucu ortaya çıkar. Durum böyle olmadığına göre, hepsini Allah göndermiştir. Allah'a inananlar böyle söyler ve inanırlar.
Ancak bu peygamberler, kulların ve zamanın ihtiyaçlarına göre gönderilmiş, bir bölge ve millet-kavim peygamberleri olup, bildirileri de kendi kavimlerine yönelikti. Kitaplarından Tevrat, Hz. Musa’dan en az 75 sene sonra, İncil ise, Hz. İsa’dan 325 sene sonra derleme yoluyla yazılmış olup aslının birebir aynısı değildir. Yahudiler, “Allah, (Yahova) bizim İlâhımız” diyorken, Hıristiyanlar da Allah’ı üçlüyor, “Allah bir ama üç; üç ama bir” diyordu. Aynı zamanda her kitabın hükmü kendisinden sonra gelecek peygamber ve kitapla bitiyordu. Aslî inançlarından uzaklaşmış veya kopmuş insanları, evrensel “Bir’de birlik olmaya” buluşmaya ve birleşmeye çağıran bir davete ihtiyaçtan dolayı Yüce Allah (C.C), bütün insanları, Rahman ve Rahîm Âlemlerin Rabbi bir Allah'a kul olmaya çağıran son bir peygamber ve ona da bütün çağlarda bildirisi geçerli olan Kur'an’ı göndermiştir. Çünkü bir üniversal eğitim kitabına ve öğretmene ihtiyaç vardı. Ayrıca Kur'an, kendinden önceki kitapların değiştirilmemiş ilk esaslarını içine almaktadır. Hâlâ bu derlenmiş olan önceki kitaplara bağlı kalmak, üniversiteye geçmiş bir öğrencinin, o sınıflarda ilk ve ortaöğretim kitaplarını okumaya devam edip, sınıfını geçmek istemesine benzer. Üniversal Kur’an geldikten sonra, önceki kitapların ve onlara tâbi olanların durumu da böyledir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Halk Sağlığı, Çevre Sağlığı |
Bölüm | Editöre mektup |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2020 |
Gönderilme Tarihi | 18 Temmuz 2020 |
Kabul Tarihi | 29 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 1 |