Finansallaşmanın makro ekonomiye olumlu ve olumsuz etkileri üzerine literatürde ortak bir görüş bulunmamakla beraber, finansal gelişme ve ekonomik büyüme ilişkisi bakımından farklı hipotezler ortaya atılmıştır. Bir tanesi diğerinin nedenseli olabileceği gibi, karşılıklı nedensellik ilişkisi olabileceği saptanmış ancak bazı durumlarda da hiçbir nedenselliğe rastlanılmamıştır. Uzun yıllardır arz öncüllü ve talep çekiçli olarak adlandırılan tek yanlı hipotezler literatürde egemenliğini korurken, yakın zamanlardan beri çift taraflı nedenselliğin geçerli olduğu hipotezler de ampirik olarak desteklenmektedir. Bu çalışmada 1961-2015 yılları arasında Türkiye’de finansal gelişme ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki analiz edilmiştir. Dolayısıyla analizi basitleştirmek için krizler, konjonktürel dalgalanmalar ve jeopolitik unsurlar gibi faktörler analizde ele alınmamıştır. İlgili parametreler modele dahil edilirken, finansallaşma göstergesi olarak genişletilmiş para arzı ve ekonomik büyüme göstergesi olarak gayri safi milli hasıla değerlerinden faydalanılmıştır. Zaman serisi olarak düzenlenen veriler durağanlık testlerinden geçirildikten sonra VAR (Vector Auro Regression) modeli üzerinde Granger nedensellik analizine tabi tutulmuştur. Elde edilen bulgulara göre ekonomik büyümeden finansal genişlemeye doğru tek taraflı bir nedensellik ilişkisi saptanmıştır. Bu durum Türkiye’nin yaklaşık altmış yıllık finansallaşma serüveninde talep çekiçli hipotezlerin geçerli olduğunu doğrular niteliktedir. Ekonomik büyümenin finansallaşmayı peşinden sürüklediği bu hipotezin temelinde ise genelde ülke içi yetersiz tasarruflar, finansal kurumların ve sermaye piyasalarının eksikliği gibi nedenler yatmaktadır.
Finansallaşma Finansal Gelişme Ekonomik Büyüme Granger Nedensellik Analizi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 2 |