Özet: Bu ön çalışmanın amacı kaba motor fonksiyon seviyesi (Gross Motor Function Classification System-GMFCS) III ve IV olan 2-5 yaş arası Serebral Palsi’li (SP) çocuklarda dengenin erken dönemde kliniksel olarak değerlendirilmesi ve kaba motor fonksiyon seviyelerine göre ayrıntılı incelenmesidir.
2-5 yaş arasındaki Spastik SP’li olgular GMFCS’ye göre sınıflandırılmıştır. Seviye III ve IV’te yer alan 15 olgu çalışma kapsamına alınmıştır. Olguların sosyodemografik ve tıbbi bilgileri kaydedilmiştir. Olguların kaba motor fonksiyonları, Kaba Motor Fonksiyon Ölçütü (Gross Motor Function Measurement-GMFM) ile, denge değerlendirmesi Dengenin Erken Dönem Değerlendirme Testi (Early Clinical Assessment of Balance- ECAB) ile değerlendirilmiştir. Olguların yaş ortalaması 43,93 ±9,96 ay olup; 7’si kız 8’i erkektir. Ekstremite dağılımlarına göre olguların 8’i diparetik, 7’si ise kuadriparetik olgudur. Seviye 3 olan olguların yaş ortalamaları 49.50±5.75 ay, toplam GMFM yüzdeleri 57,98±10.02 iken, total ECAB ortalama yüzdesi 39.50±4.72’dir, Seviye 4’te yer alan olguların yaş ortalaması 37.57±10.22 ay, toplam GMFM ortalama yüzdeleri 29.25±3.72, total ECAB ortalama yüzdesi 19.57±3.55 olarak tespit edilmiştir. GMFCS Seviye III ve IV olan spastik SP’li olguların ECAB bölüm 1ve total ECAB skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05).
İncelemeler sonrası; GMFCS Seviyesi III ve IV olan 2 ile 5 yaş arasındaki spastik SP’li çocukların fonksiyonel seviyeleri, ECAB ile yapılan dengenin erken dönem ölçüm sonuçları ile doğru orantılı ilişki göstermiştir.
Bu sonuçlar ışığında; SP’li çocukların fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamaları ile motor fonksiyon seviyelerinin geliştirilmesi çocukların dengelerini olumlu yönde etkileyebilir.
Bu ön çalışmanın amacı kaba motor fonksiyon seviyesi (Gross Motor Function Classification System-GMFCS) III ve IV olan 2-5 yaş arası Serebral Palsi’li (SP) çocuklarda dengenin erken dönemde kliniksel olarak değerlendirilmesi ve kaba motor fonksiyon seviyelerine göre ayrıntılı incelenmesidir. 2-5 yaş arasındaki Spastik SP’li olgular GMFCS’ye göre sınıflandırılmıştır. Seviye III ve IV’te yer alan 15 olgu çalışma kapsamına alınmıştır. Olguların sosyodemografik ve tıbbi bilgileri kaydedilmiştir. Olguların kaba motor fonksiyonları, Kaba Motor Fonksiyon Ölçütü (Gross Motor Function Measurement-GMFM) ile, denge değerlendirmesi Dengenin Erken Dönem Değerlendirme Testi (Early Clinical Assessment of Balance- ECAB) ile değerlendirilmiştir. Olguların yaş ortalaması 43,93 ±9,96 ay olup; 7’si kız 8’i erkektir. Ekstremite dağılımlarına göre olguların 8’i diparetik, 7’si ise kuadriparetik olgudur. Seviye 3 olan olguların yaş ortalamaları 49.50±5.75 ay, toplam GMFM yüzdeleri 57,98±10.02 iken, total ECAB ortalama yüzdesi 39.50±4.72’dir, Seviye 4’te yer alan olguların yaş ortalaması 37.57±10.22 ay, toplam GMFM ortalama yüzdeleri 29.25±3.72, total ECAB ortalama yüzdesi 19.57±3.55 olarak tespit edilmiştir. GMFCS Seviye III ve IV olan spastik SP’li olguların ECAB bölüm 1ve total ECAB skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05). İncelemeler sonrası; GMFCS Seviyesi III ve IV olan 2 ile 5 yaş arasındaki spastik SP’li çocukların fonksiyonel seviyeleri, ECAB ile yapılan dengenin erken dönem ölçüm sonuçları ile doğru orantılı ilişki göstermiştir. Bu sonuçlar ışığında; SP’li çocukların fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamaları ile motor fonksiyon seviyelerinin geliştirilmesi çocukların dengelerini olumlu yönde etkileyebilir. 1. GİRİŞ Serebral Palsi (SP), gelişmekte olan beyinde meydana gelen ilerleyici olmayan bozukluklara bağlı, aktivite limitasyonlarına sebeb olan bir grup kalıcı postür ve hareket bozukluğudur. SP’deki motor buzukluklara sıklıkla duyusal, algısal, kognitif, iletişimsel ve davranışsal bozukluklar, epilepsi ve sekonder oluşan kas iskelet problemleri eşlik eder (1). SP sıklıkla klinik tipine ve ekstremite dağılımına göre sınıflandırılır ve bu olguların yaklaşık % 70-80’i spastik tipe yer alır (2,3,4). Spastisite; kasın pasif harekete karşı fizyolojik direncindeki artış olarak tanımlanmaktadır. Üst motor nöron lezyonunun bir komponenti olan tendon refleksi ve gerim refleksinin artışına bağlı klinik bir tablodur (5,6). Denge ve stabilite, yüksek seviye premotor sistemlerin, duyusal verilerle kompleks interaksiyonu sonrasında vücut kütle merkezinin destek yüzeyi limitleri içerisinde, statik ve dinamik aktiviteler boyunca koruyabilme yeteneği olarak tanımlanır (4,6,7). Denge sisteminin fonksiyonel amacı; oturma ve yürüme gibi aktivitelerde postüral düzgünlüğü sağlanması, istemli hareketlerde geçişlerin sağlanması ve fasilitasyonu, itme, çekme gibi eksternal uyarılar ile bozulan dengenin tekrar restore edilmesini içerir (7,8). Normal gelişen çocuklarla karşılaştırıldığında SP’li çocuklar sıklıkla çeşitli derecelerde denge problemleri yaşarlar (3,7,8). SP’li çocuklarda fonksiyonel dengeyi etkileyen faktörlerin başında kas tonusu problemleri, anormal postüral kontrol, baş ve gövde kontrol yetersizlikleri ve denge reaksiyon problemleri gelmektedir (9, 10,). SP’de artmış ya da azalmış ko-kontraksiyon nedeni ile koordinasyon ve dengeyi sağlamak güçtür (11). Denge becerileri kaba motor becerilerin bir parçasıdır ve zayıf denge fonksiyonel amaca yönelik görevlerde zorluklara neden olabilmektedir. SP’li çocuklardaki denge, normal gelişen çocuklardaki denge stratejisinden farklı bir biçimde gelişir. Bu farklılıkların ve anormal durumların erken dönemde değerlendirilmesi önemlidir (10,11 )
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Sözel Bildiri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2015 |
Gönderilme Tarihi | 20 Nisan 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 1. Uusal Sağlık Bilimleri Kongre Kitabı |