Günümüzde kentsel dönüşüm uygulamaları gerçekleştirilirken beklenen ekonomik ve yapısal verimin alınabilmesi için bu alanların mevcut yapılaşma şartları üzerinde artırımlar yapma ihtiyacı duyulmaktadır. Özellikle özel sektör tarafından gerçekleştirilen dönüşüm çalışmalarında, kentsel dönüşüm alanlarına nazım imar planı ve uygulama imar planı tadilatları ile çevrelerinde yer alan yerleşimlerden daha fazla yapılaşma imkânı tanınmaktadır. İnşaat sektörü tarafından talep edilen yapılaşma koşullarının sağlanması için planlarda yapılan değişiklikler bölge planı, mekânsal strateji planı ve çevre düzeni planlarında belirlenen nüfus ve yapı projeksiyonlarını aşmakta, bu durum da kentlerde aşırı ve öngörülmemiş yoğunluklara sebep olmaktadır. Ayrıca, kent bütününde aşırı yoğun yapı ve nüfus yığılmalarının görüldüğü yamaları oluşturmaktadır. Bu yamalar, özellikle metropoliten alanlarda trafik yoğunluğu, çevre kirliliği, yoğun yapılaşma gibi afet halinde olumsuz sonuçlara neden olabilecek etkenler meydana getirmektedir. Bu çalışma kapsamında, plan hiyerarşisi doğrultusunda bütüncül bir planlama anlayışı ile kentsel dönüşüm sürecinin olumsuz etkilerinin kaldırılıp kaldırılamayacağı irdelenmiştir.
bütüncül planlama bütüncül yaklaşım kentsel dönüşüm olgusu sürüdürülebilirlik Tuzla örneği
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mimarlık |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2021 |
Gönderilme Tarihi | 6 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 2 |