Bu makale eman konusunda delil olarak zikredilen “…Müslümanlar kendileri dışındakilere karşı bir el gibidir, onlardan en sıradan biri onlar adına eman verebilir…” hadisi temelinde yapılmış bir çalışmadır. Makalede eman hadisi hadis tekniği ve fıkhî bağlamında olmak üzere iki bölümde incelenmeye çalışılmıştır. Hadis tekniği açısından eman hadisinin tahrici yapılmış, sahabî ravileri, rivayet lafız farklılıkları tespit edilmiş, tahriçle ortaya çıkan isnadlar tablolarla gösterilmiştir. İsnadlarda bulunan râviler hakkında hadis ulemâsının yargıları araştırılmış ve cerhe konu olan râviler ile cerh konuları tespit edilmeye çalışılmıştır. Fıkhî açıdan ise ehl-i rey ön plana çıkartılarak eman hadisi incelenmiştir. Ehl-i rey ortaya çıktığı ortam nedeniyle akla daha fazla yer vermiş, meseleleri akıl süzgecinden geçirerek değerlendirmeye çalışmıştır. Bu anlayışı ise fıkhî mezhepler içerisinde daha çok Hanefîler uygulamıştır. Bu sebeple makalede eman hadisi fıkhî mezheplere göre mukayeseli bir şekilde incelenmek yerine ehl-i rey bağlamında Hanefî mezhebinde özelinde ele alınmaya çalışılmıştır. Makalede eman konusunda delil olarak zikredilen hadisin sıhhati nedir ve ehl-i rey bağlamında Hanefîler bu konuda hangi açılardan aklı kullanmıştır sorularına cevap aranacaktır. Böylelikle Hanefîler eman konusunu emanın dayandığı gerekçe (emanın maslahatı), emanı kimler verebilir, gayri müslime verilen eman kimleri kapsar ve emanın bozulması gibi konularda işlemeye çalışmışlardır.
This article is a study based on the hadith “...Muslims are like a hand against those other than themselves, the most ordinary one of them can give eman on their behalf...”, which is mentioned as evidence about eman. In the article, it has been tried to examine the hadith of eman in two sections, in the context of hadith technique and fiqh. In terms of hadith technique, the hadith of eman has been analyzed, the narrators of the companions, the verbal differences of the narration have been identified, and the attributions that arise from the falsification are shown with tables. The judgments of the hadith scholars about the narrators in the isnads were researched and the narrators who were the subject of cerh and the topics of cerh were tried to be determined. From a fiqh perspective, the hadith of eman was examined by bringing the ahl al-ray to the fore. Ahl al-ray gave more space to the mind because of the environment in which she appeared, and tried to evaluate problems by passing them through a mental filter. Among the fiqh sects, this understanding was mostly implemented by Hanafis. For this reason, in the article, instead of examining the hadith of eman in a comparative way according to fiqh sects, an attempt has been made to address it specifically in the Hanafi sect in the context of ahl al-ray. In the article, answers will be sought to the questions of what is the authenticity of the hadith mentioned as evidence on the subject of eman and in what ways the Hanafis used reason on this issue in the context of ahl al-ray. Thus, the Hanafis tried to process the subject of eman on issues such as the justification on which eman is based (the task of eman), who can give eman, who covers the eman given to non-Muslims, and the deterioration of eman.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hadis, İslam Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
idrak, Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.