Hadislerin içerdiği hükümleri ortaya çıkarmak, ifâde ettiği mânâyı doğru anlamak en az onların tespiti kadar önemlidir. Bu nedenle hadis şârihleri hadisleri doğru anlamak ve yorumlamak için uğraş
vermişler ve bunu sağlamak için birtakım yöntemlere başvurmuşlardır. Bu yöntemlerden biri de
siyâktır. Siyâk kelimesi, önceleri sözün dışındaki birtakım maddî şeylerin sevk edilmesi anlamında
kullanırken daha sonraları bir anlam genişlemesine uğrayarak sözün sevk edilişi için kullanılmıştır.
Siyâkı hadislerin doğru anlaşılmasında bir kural ve yöntem olarak kullanan hadis şârihlerinden biri
de İbn Dakîki'l-Îd’dir. İbn Dakîki'l-Îd, siyâkın hadislerin doğru anlaşılması noktasındaki önemine
işâret eder ve siyâkın mânâya delâletinin şüphe götürmeyecek derecede açık olduğunu belirtir. Fakat
o da kendisinden önceki âlimler gibi siyâk için bir tanımlamada bulunmaz. Siyâkın üç temel işlevinin
olduğunu vurgular. Bunları mütekellimin maksadını belirlemek, mücmel olan ifâdeleri açıklamak ve
birden fazla anlama muhtemel olan lafızların hangi anlamda kullanıldığını tespit etmek olarak belirtir. İbn Dakîki'l-Îd, siyâktan hâl karînesini (metin dışı bağlam) değil, kelâmın tertip ve düzenini, iç
bütünlüğünü, öncesi ve sonrasıyla olan ilişkisi yani “metin içi bağlamı” kasteder. Öte yandan siyâk ile
sebeb-i vurûdu birbirinden ayırır. Hadis metninin içinde bulunan vurûd sebebini siyâk olarak görürken başka bir rivâyet ile gelen sebebe ise sebebü’l-hadis (sebeb-i vurûd) der.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Nisan 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 7 Sayı: 2 |