İnsanoğlunun içinde doğup büyüdüğü ve hayata katıldığı en küçük sosyal kurum ailedir. Aile
kurumunun sağlam temeller üzerine inşa edilip sürdürülmesinde dini, ahlaki ve hukuki ilkeler hep
birlikte devrede olması gerekir. Aile kurumunun kurulmasında ve belirli şartlarda sona ermesinde
hukuk devreye girer. Hukuk kuralları ile kurulan ailenin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi ahlak kuralları ile mümkündür. Birbirini çok severek evlendiğini söyleyen, “bizi ancak ölüm ayırır” diyen eşler zamanla birbirine tahammül edemez bireyler haline gelmektedir. Zor evlenen ama çabuk boşanan bir toplum haline gelişimizde ekonomik, eğitim eksikliği gibi nedenler yanında değer yargılarımızdaki yozlaşmalar; her türlü anlaşmazlığı hukuk üzerinden, polisiye tedbirlerle çözebileceğimiz
şeklindeki yanlış kanaatin önemli bir yeri vardır.
Bu makalede ailenin sağlam temeller üzerine kurulup sürdürülebilmesi için eş seçiminden, adayların ve ailelerinin birbirlerini tanıma (nişan) dönemine, evliliğin kuruluşundan sürdürülmesine, her
aşamada tarafların dikkat etmesi gereken hukuki ve ahlaki ilkeler tespit edebildiklerimiz kadarıyla
ele alınacaktır. Bu ilkelerin aileyi korumadaki etkisine yer verilecektir.
----------, Muhammed, Tanzîmü’l-İslâm li’l-müctema’, Dâru’l-fikru’l-Arabi, t.s.
Erdoğan, Mehmet, “İmam Ebu Hanife ve Kadının Nikâh Akdinde Taraf Olması”, İslâmî
Araştırmalar Dergisi, c. 15, sy. 1-2, (Ebû Hanife Özel Sayısı), 2002, s.256 vd.
----------, Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1998
Gölcük, Şerafeddin-Toprak, Süleyman, Kelâm, Konya 1988.