İnsan ve onun içinde yaşadığı sosyal düzeni inşa etmede önemli rol oynayan dini-manevi sistemler
ve ideolojik-felsefi sistemler, beşeriyetin başlangıcından beri varlığını sürdürmektedir. Entelektüel
düzeyde, ortaçağdan günümüze kadarki dönemde ideologların, özellikle siyaset üzerine kafa
yoran düşünürlerin, üzerinde durduğu daha modern ve akılcı bir sistem arayışı günümüzde de devam
etmektedir. Probleme bu açıdan bakıldığında, din ve onun dikey anlamdaki manevi yöntemi,
bilfiil faal Hakikat düzleminde kendini bize sunar. Dini sistemler vahye dayanan sistemler olduğu için
kutsal ve temel yönleri ile beşer tecrübesinden daha yüksek bir kategoridedir. Buna göre Manevi
sistemlerde asıl ve kutsal olan dindir. Dini yorumlar ise dinin sonucu olan olgulardır. Din insanın
Yüce Tanrı’nın emirlerine sıkı sıkıya bağlılığıdır ve böyle algılandığında tarihi süreçteki tecrübelere
göre insanlığa daha çok barış ve mutluluk getirmiştir. Bu çalışmamızda; din, ahlâk ve mistisizm başlığı
altında konunun spesifik yönlerini ve dini bilginin sahihliği konusunu ele almaya çalışacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Mart 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 5 Sayı: 2 - Cilt: 5 Sayı: 2 |