Her milletin uygarlığı, o Milletin karakterinin gücü, kimliğinin rozeti, fikir
ve tecrübelerinin hazinesi, nesillerinin önündeki yolu aydınlatan ışıklarıdır.
Bu uygarlık birikimi ile büyüme gerçekleşir ve onun tecrübesi ile doğrular ve
yanlışlar birbirinden ayırt edilir. Uygarlığın yol göstermesi ile fert ve toplum
hareket eder. Her uygarlığın ruhi-fikri ve görsel-maddi bir çerçevesi vardır.
Uygarlığın maddî çerçevesi medeniyet olarak bilinirken, Uygarlığın ruhi ve fikri
esaslar ise kültür ismiyle bilinir. Zira entelektüel doktrin, ruhi deneyim ve sanatkârın
elindeki araç gereç gibi her bir unsur, uygarlığın maddi ve manevi
göstergesidir. Ancak entelektüel doktrin ve tecrübe kültürü, alet ve edevat ise
medeniyeti temsil eder. Bazen bir şey, aynı anda hem kültürel yönü hem de sosyal
yönü ifade edebilmektedir. Örnek olarak atalarımızdan bize kalan hastane,
yol ve hamamların işlevsel yönleri ile medenî iken, bina, yapı ve mimari yönden
İslami kültürün bir göstergesidir. Netice olarak bu unsurlar her iki açıdan da
uygarlığın sonucudur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 6 Sayı: 2 |