The education issue of the village and the villager became a serious problem in the first period of the Republic. In Turkey, where the literacy rate was low compared to the population, it was planned to increase the literacy rate in rural areas through village institutes at that time. Ideas of village institutes go back to the "trainer project". The first trainer course was opened in Eskişehir Çifteler in 1937, and the first practices were implemented in the form of training the village youth who did their military service as corporals or sergeants and assigning them as trainers in their own villages. In the first period of the Republic, when there were not enough teachers, it was a laborious task for existing teachers to go to villages and teach. Village institutes are based on the idea of training teachers who will work voluntarily and selflessly in their own villages. Village institutes were officially established in 1940 under the auspices of President İsmet İnönü, with the work of Minister of National Education Hasan Ali Yücel and İsmail Hakkı Tonguç. In village institutes, students were also given education on literacy, basic knowledge, and livelihoods of the region (agriculture, beekeeping, poultry farming, etc.) outside of formal education. Village institutes are a unique education-teaching model that includes the regulation of education in Turkey according to rural conditions and emerged in Turkey's conditions. In this study, the process of emergence and closure of village institutes has been examined. Village institutes, which are an important move in the field of education, are an effective and efficient development move with a strategic planning.
Köyün kalkınması ve köylünün eğitimi Cumhuriyet’in ilk döneminde ciddi bir sorun olmuştur. Okur-yazar sayısının nüfusa oranla düşük olduğu Türkiye’de, o dönemde kırsal kesimde, köy enstitüleri aracılığı ile okur-yazar sayısının arttırılması planlanmıştır. Köy enstitülerine ilişkin fikirler, “Eğitmen Projesi”ne kadar uzanır. İlk eğitmen kursu, 1937 yılında Eskişehir Çifteler’de açılmıştır ve askerliğini onbaşı ya da çavuş olarak yapan köy gençlerinin, bir eğitimden geçirilip, köylerine eğitmen olarak görevlendirilmesi şeklinde, ilk uygulamalar hayata geçirilmiştir. Yeterli sayıda öğretmenin olmadığı Cumhuriyet’in ilk döneminde, mevcut öğretmenler için köylere gidip, öğretmenlik yapmak zahmetli bir uğraş halindedir. Köy enstitüleri, kendi köylerinde gönüllü ve özverili çalışacak öğretmenlerin yetiştirilmesi fikrine dayanır. Köy enstitüleri, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün himayesinde, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in ve İsmail Hakkı Tonguç’un çalışmaları ile 1940 yılında resmen kurulmuştur. Köy enstitülerinde öğrencilere, okuma-yazma öğretildiği ve temel bilgiler verildiği gibi, bulundukları yörenin geçim kaynakları (ziraat, arıcılık, kümes hayvancılığı, vb.) konusunda da eğitimler verilmiştir. Köy enstitüleri, Türkiye’de eğitim-öğretimin kırsal koşullara göre düzenlenmesini içeren ve Türkiye’nin koşullarında ortaya çıkan özgün bir eğitim-öğretim modelidir. Köy enstitüleri stratejik bir planlama ile hayata geçirilen kalkınma hamlesidir. Bu çalışmada köy enstitülerinin ortaya çıkışı ve kapatılması süreci incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |