“Geçmişin tanığı” olarak adlandırabileceğimiz arkeoloji kültürlerin maddi kalıntılarını inceleyerek, geçmiş yaşantılarını gözler önüne sermeyi amaçlamakta, onların sosyolojilerini, felsefelerini, inanç ve ritüellerini, diğer kültürlerle ilişkilerini incelemektedir. Arkeoloji aynı zamanda tarih, antropoloji, etnografya, sosyoloji ve daha birçok bilimsel alanla işbirliği kurarak bulguları yorumlama çabasındadır. Geçmişi aydınlatmayı amaçlayan bu bilim dalı, ilk başlarda kültürlerin ulus olma bilincini geliştirme ve ulusların kökenlerinin çok eskiye dayandığını kanıtlamaya çalışan bir disiplin olarak ortaya çıkmış, sonraları daha evrensel bir ivme kazanmıştır. Kökleri derinlerde olan halkların varlıklarını sürdürme çabaları da ancak arkeolojik kalıntılarda ve sanat eserlerinde kendini göstermektedir. Geçmişe duyulan merak, arkeolojik eserleri popüler hale getirmiş; bu durum yabancı gezgin, maceracı ve oryantalistlerin kültürel miras açısından zengin olan Osmanlı topraklarındaki tarihi eserlere ilgi duymalarına neden olmuştur. 19. yüzyılın sonlarında Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yer alan Anadolu yabancı bilim insanlarının ilgisini çekmiştir. Osmanlı topraklarında yapılan kazılar, bu topraklardan adeta tarih fışkırdığını kanıtlar niteliktedir. Gerek izinli gerek izinsiz bir şekilde yapılan birçok kazıda ortaya çıkarılan eserlerin bazıları Avrupa’daki müzelerde sergilenmektedir. Çalışmada cumhuriyet öncesi ve sonrası yapılan arkeolojik çalışmalara genel olarak değinilmiştir. Tarihi eser ve kültür varlıkları açısından son derce zengin olan bu coğrafyada çok sayıda bilimsel araştırma ve kazı yapıldığından dolayı konu sınırlandırılması yapılmıştır.
Etik Beyan yoktur.
Archaeology, which we can call the "witness of the past", aims to reveal their past lives by examining the material remains of cultures, examining their sociologies, philosophies, beliefs and rituals, relations with other cultures, etc. Archaeology also endeavors to interpret the findings by collaborating with history, anthropology, ethnography, sociology, and many other scientific fields. This discipline, which aims to illuminate the past, first emerged as a discipline in which cultures tried to develop the consciousness of being a nation and to prove that the origins of nations date back to ancient times, and then gained a more universal momentum. Efforts of deep-rooted peoples to maintain their existence are only manifested in archaeological remains and works of art. Curiosity about the past made archaeological artifacts popular; this caused foreign travelers, adventurers and orientalists to be interested in historical artifacts in the Ottoman lands, which were rich in cultural heritage. At the end of the 19th century, Anatolia, which was located in the territory of the Ottoman Empire, attracted the attention of foreign scientists. The excavations carried out in the Ottoman lands prove that history sprouted from these lands. Some of the artifacts unearthed in these excavations, both with and without permission, are exhibited in museums in Europe. In the study, archaeological studies conducted before and after the republic are generally mentioned. Since many scientific researches and excavations have been carried out in this geography, which is extremely rich in terms of historical artifacts and cultural assets, the subject has been limited.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 29 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |