Tarih sayfasında doğu ile batı bir cephe olarak telakki edilmiştir. Bu algı zihinlerde “medeniyet” kavramı ile inkişaf etmiştir. Bu doğrultuda doğu ve batı arasında medeniyet arayışı daima süregelmiştir. Özellikle modernleşme ve sanayileşme gibi unsurlarla 19. Asrın başlarından itibaren batı sayfası kültürel ve siyasi bir pres olgusu haline gelmiştir. Bu durum toplum nazarında batıyı “modern”, doğuyu “klasik” veya “gelenekçi” olarak adlandırmıştır. Tüm bunların toplumsal bir süreçte gelişmesi edebiyatı da yakından ilgilenme gereksinimine sürüklemiştir. İşte tüm bu algılar içerisinde edebi ve siyasi kimliği doğrultusunda doğu ile batı arasında Ziya Paşa’nın duruşu, akl-ı siyaseti, edebi eserleri ve hicivci üslubu açıklanmaya çalışılacaktır. Ziya Paşa’nın şiirleri doğrultusunda hicivci ve analiz edici söylemlerine yer verilecektir.
On the pages of history, the East and the West have been considered as the two fronts. This perception has developed in minds with the concept of civilization. Accordingly, a search for civilization has been continuing between the East and the West. Along with the factors such as modernization and industrialization in particular, the West has become a cultural and political pressure phenomenon since the beginning of the nineteenth century. This situation has led to the references of ‘modern’ for the West and ‘classical’ or ‘traditional’ for the East in the perspective of society. Evolving within a social process, all these developments have urged the literature to be closely involved. With all these perceptions, Ziya Pasha’s position between east and west, his sense of politics, literal works and satirical style are explained with respect to his literal and political identity. In this article, the satirical and analytical discourse of Ziya Pasha within the scope of his poems will be discussed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 12 |