Öz:En büyük Türk şairlerinden olan Fuzûlî, bilhassa klasik şiirimizin zirve şahsiyetlerindendir ve gazel dendiğinde nereyse akla gelen ilk isimdir. Ancak, dîvân şairlerinin hüner göstermek amacıyla zaman zaman gazel - kaside - mesnevi dışındaki nazım şekillerini de denedikleri bilinir. Şerhinde bulunduğumuz, Fuzûlî’nin bu murabbasını, söz konusu “gazel dışı vadilerde şairlik kudretini gösterme” şeklinde değerlendirmek mümkün. İleri derecede coşkunluk ve söyleyiş güzelliğinin her dörtlükte aynı seviye korunarak sürdürüldüğü bu manzumede ıstırap, ayrılık ve mahrumiyet temaları işlenmiştir. Hemen bütün Fuzûlî Dîvânı nüshalarında ve yayımlanmış baskılarında geçen bu murabbâ, dîvân şiiri dünyasında şöhret bulmuş manzumelerdendir. Ders kitaplarında, antolojilerde ve ansiklopedilerde de örnek metin olarak sık rastladığımız bu şiire dair, günümüz Türkçesiyle düz yazıya çevirmeler dışında esaslı bir tahlil yapıldığını söylemek güçtür. Bu şerh çalışması, Fuzûlî şiirlerinin ders olarak okutulduğu eğitim - öğretim faaliyetlerine katkıda bulunabilmek ve günümüzde türlü nedenlerle uzaklaşmış bulunduğumuz klasik şiir zevkımizi, özellikle gençlere, bir nebze de olsa tattırabilmek amacıyla hazırlanmıştır.
ABSTRACT:Fuzûlî, one of the greatest Turkish poets, is almost the first name that comes to mind especially when classical poetry is the culmination of personalities and gazelles. However, it is known that the divan poets occasionally try out forms of poetry rather than gazel - kaside - mesnevi for their trick. It is possible to evaluate this murabba of Fuzûlî, which we have in his commentary, as "to show the power of poetry in non-gazel valleys". In this verse, where the exuberance and the beauty of the speech are preserved at the same level in all quarters, the themes of suffering, separation and deprivation are handled. This murabbâ, which is found in almost all the Fuzûlî Dîvânî manuscripts and published editions, is a fameful find in the world of poetry. It is difficult to say that there is a fundamental analysis of this poem, which we often see as sample texts in textbooks, anthologies and encyclopedias, with the exception of today's Turkic and transliteration. This commentary study is prepared to contribute to the educational activities of Fuzûlî poetry and to make it possible for us to express our pleasure to our classical poetry, especially to young people, which we have diverged for various reasons.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 14 |