KOAH hastalarında stabil evrede inflamatuar proçesin devam edip etmediğini ve inflamatuar mediyatörlerin hava akımı kısıtlılığı ile ilişkisini araştırmayı amaçladık. Olgularımız, hastanemiz polikliniğine başvuran stabil KOAH tanısı almış 48 hastadan, kontrol grubu ise aktif sigara içicisi olmayan 21 sağlıklı gönüllüden seçildi. Her iki gurubun da yaş, boy, kilo, sigara kullanım süreleri sorgulandı, solunum fonksiyon testleri, hemogram, CRP ve fibrinojen değerlerine bakıldı. KOAH grubunda arter kan gazları, kontrol grubunda satürasyon değerleri tetkik edildi. Çalışmamızda, KOAH grubunun yaş ortalaması 60±9, kontrol grubunun ise 34±9 idi. KOAH grubundaki olgularda lökosit (p:0.00) ve CRP (p:0.02) düzeylerinin kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek olduğu, ancak fibrinojen (p:0.149) düzeyinde gruplar arasında farklılık bulunmadığı tespit edildi. Stabil KOAH evreleri arasında, CRP (p:0.9) ve lökosit (p:0.7) düzeylerinde anlamlı farklılık tespit edilmedi. İleri evre KOAH olgularında fibrinojen ortalaması diğer evrelere göre yüksekti, ancak istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı (p:0.228). Sonuç olarak stabil KOAH olgularında CRP ve lökosit gibi inflamatuvar belirteçlerin yüksek olduğu, stabil KOAH ve kontrol grubunun fibrinojen düzeyleri arasında ilişki olmasa da, fibrinojen ile FEV1 arasında ters orantılı ve anlamlı bir ilişki olduğu (p:0.047), ayrıca fibrinojenin yaşla paralel olarak arttığı sonucuna varıldı (p:0.013).
In this study we aimed to investigate, if the inflammatory process is going on or not at stable phase of COPD patients and relation of inflammatory mediators with airflow obstruction. We selected our cases from our outpatient clinic patients among the ones diagnosed as stable COPD and healthy volunteers who weren't active smokers. Both groups were classified for age, height, weight, smoking duration and checked for pulmonary function test, hemogram, CRP, fibrinojen levels respectively. We checked arterial blood gas in COPD group and saturation levels in control group. In our study, average age of patients in COPD and control groups were 60±9 and 34±9 respectively. We revealed that CRP (p:0.02) and leukocyte levels (p:0.00) at COPD patients were higher than control group and this was statistically significant. But there wasn't any significant difference between two groups according to fibrinogen levels (p:0.149). There wasn't a significant difference between CRP (p:0.9) and leukocyte (p:0.7) levels at stable COPD phases. Average of fibrinogen levels were higher at patients with severe disease than other phases but this wasn't statistically significant (p:0.228). In conclusion, we revealed that CRP and leukocyte levels were higher at stable COPD patients. Although there was not a relation between fibrinogen levels of stable COPD and control groups, there was an inversely proportional and significant relation between fibrinogen and FEV1 (p:0.047). In addition we found that fibrinogen levels were increasing with age (p:0.013).
Diğer ID | JA93NK33RT |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 25 Sayı: 3 |