Bu çalışmada yeni tanı konulan sarkoidoz hastalarında, serum D-Dimer (DD) düzeyinin hastanın klinik bulguları, solunum fonksiyon testleri ve hatsalığın evresi ile ilişkisini araştırmayı amaçladık. Otuzyedi yeni tanı konmuş sarkoidozlu hastayı kapsayan prospektif bir çalışmadır. DD düzeyi ile olguların cinsiyet, yaş ve sigara içme alışkanlıkları, başvuru yakınmaları, fizik muayene ve laboratuar bulguları, akciğer grafileri, toraks bilgisayarlı tomografileri (BT), solunum fonksiyon testleri ve karbonmonoksit difüzyon kapasitesi (DLCO) ve tedavi arasındaki ilişki değerlendirildi. Olguların %73'ü kadın olup, ortalama yaş 46.14±11.02 idi. 37 olgunun 12'sinde (%32.4) DD düzeyi yüksek bulundu. Çalışmada, olguların yaşı, hastalığın evresi ve sedimantasyon hızı arttıkça DD düzeyinin arttığı izlendi. DD kronik progresif öksürük ve dispne nedeniyle tedavi alan olgularda genel olarak pozitif bulundu. DD'in sarkoidozda tedavi başlama kararını vermede, tedaviye cevabı değerlendirmede yardımcı olabilecek bir markır olarak kullanılabileceğini araştırmak üzere ileri çalışmaların yapılmasına gereksinim vardır.
Coagulation and fibrinolytic systems have both been implicated in the pathogenesis of sarcoidosis. D-dimer (DD) is a fibrin degradation product and can be used as a marker of fibrinolytic system activity. The purpose of the present study was to determine the relationship between serum D-dimer (DD) levels and clinical findings, pulmonary function test results, and stage of the disease in patients with sarcoidosis. Thirty-seven patients with newly diagnosed sarcoidosis were included in this prospective study. The relationship of DD levels with age, gender, smoking habits, complaints at the time of admission, treatment status and prognosis, findings on physical examination, laboratory testing, chest radiography, thoracic computed tomography, pulmonary function tests, and single-breath carbon monoxide diffusion capacity was evaluated. Of the 37 patients, 73% were females and the mean age was 46.14±11.02 years. DD positivity was noted in 12 patients (32.4%). It was observed that the DD levels increased with age, stage of the disease, and sedimentation rate. The patients with sarcoidosis who were under treatment due to chronic progressive cough and dyspnea were generally DD-positive. Further studies are warranted to confirm the possible use of DD as a marker in the decision making process for recommending initiation of treatment, and in the evaluation of the response to treatment in patients with sarcoidosis.
Diğer ID | JA96YA49ZG |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 25 Sayı: 3 |