Pulmoner tromboemboli (PTE) zor tanı konulan morbidite ve mortalitesi yüksek bir hastalıktır. 2002 ve 2006 yılları arasında kliniğimizde takip edilen 68 PTE olgusu çalışmaya dahil edildi. 68 olgunun 30u erkek (%44.1), 38i kadın (%55,9) idi. Yaş ortalaması 48,9±17,48 (16-86). Olguların başvuru semptomlarından en sık dispne %72,1 izlenmiştir. Risk faktörleri incelendiğinde cerrahi müdahalenin ilk sırayı aldığı görüldü. 46 olguda hipoksemi, 45 olguda hipokapni, 42 olguda respiratuvar alkoloz vardı. Akciğer grafisinse %73,5 oranında birden fazla lezyona rastlandı. En sık rastlanan lezyonlar %57,4 parankimal konsolidasyon, %50 sinüs kapalılığı, % 44,1 diafrgma yüksekliği idi.Toraks BT bulgusu olarak 54 olguda lümen içi dolma defektine rastlandı. Ventilasyon Perfüzyon Sintigrafisi 32 olguya uygulandı. 39 olguya Doppler USG yapıldı. 14 olguda derin ven trombozu saptandı. 12 olguda ekokardiografi yapılmış olup yarısında pulmoner hipertansiyon saptandı. 52 (%76,47) olguya düşük molekül ağırlıklı heparin, 14 (%20,58) olguya standart heparin uygulandı. 2 olguya trombolitik tedavi uygulandı. Sonuç olarak PE olgularda en sık rastlanan semptom dispne, risk faktörü cerrahi müdale, akciğer grafi bulgusu parankimal konsolidasyondu. Toraks BT ile olguların çoğunda pulmner arter ve dallarında trombüs saptanarak tanı konmuştur. PE olgularda hastalığa spesifik bulgu olmadığı için uyumlu klinik ve laboratuar bulguları varlığında PE düşünülmesi ve acilen tedaviye başlanması ile morbidite ve mortalite oranlarının azalacağını düşünmekteyiz.
Pulmonary thromboembolism (PTE) is common, diffucultly diagnosed disease that has high morbidity and mortality 68 PTE cases who were followed in our clinic between the years 2002 and 2006 were included in this study. Of 68 cases, 30 were male (%44,1) 38 were female (%55,9) with a mean age of 48,9 ±17,48 (16-86) The most comman admission symptom was dyspnea (%72,1). Surgery took first place among predisposing factor. In 46 cases hypoxemia, in 45 cases hypocapnia and in 42 cases respiratory alkolozis were detected.More than one lesion was encountered in X Ray (%75,3). The most common radiolojic signs in X Ray were parenchymal infiltrations (%57,4), small pleural effuion (%50), hemidiaphragm elevation (%44,1). İn 54 cases intraluminal filling defect was observed in spiral throcal CT. Ventilation Perfusion Syntigraphy applied in 32 cases. İn 39 cases doppler us performed.there was deep vein thrombosis in 14 cases.Ecocardiography was performed in 12 cases and half of them had pulmonary hipertension. In 52 cases LMWH, in 14 cases standart heparin and in 2 cases thrombolytic therapy was applied. In conclusion, in cases with PE, the most common symptom was dyspnea. Predisposing factor was surgery, radiolojic sign in XRay was parenchymal infiltration. The diagnosis was confirmed in most cases by detecting thrombus in main pulmonary artery for pulmonary arteries. We think that, because of the cases with PTE has no spesific finding, starting therapy immediately in PTE cases when we observed appropriate clinical and laboratuary findings may reduce the mortality and morbidity rates.
Diğer ID | JA87AP88JR |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 27 Sayı: 2 |