Yaradılışı itibarıyla topluluk halinde yaşamaya ihtiyaç duyan insanoğlu, bu ihtiyacının bir gereği olarak tarih boyunca birlikte yaşamayı kolaylaştıracak çeşitli oluşumlar vücuda getirmiştir. Söz konusu oluşumların zirvesini hiç şüphesiz devlet teşkilatı temsil etmektedir. Devletleşmenin istenilen düzeyde gerçekleşebilmesi için devletin idârî ve kazâî yapısı, bu çerçevede devlet başkanının belirlenme yöntemi ve hangi kritere göre belirleneceği önem arz etmektedir. Bu sebeple sahâbe döneminden itibaren bahsi geçen konular Müslüman ilim adamlarının gündemini meşgul etmiştir. Bunun neticesinde Ahkâm-ı sultâniyye literatürü ortaya çıkmış; yürütme ve yargıyla ilgili hususlar ve genel anlamda devlet işleyişi bu literatüre konu olmuştur. Hicrî beşinci asır, mezkûr eserlerin tedvin faaliyetlerinin yoğunlaştığı dönem olması açısından önemli bir yere sahiptir. Nitekim alandaki çalışmalara temel kaynak teşkil eden bazı kitaplar da bu dönemde kaleme alınmış, zikri geçen bu kavram, alanla ilgili yazılan bazı eserlere isim olarak kullanılmaya başlanmıştır. Aynı yüzyılda yaşamış olan Mâverdî (ö. 450/1058) ve Ebû Ya‘lâ’nın (ö. 458/1066) el-Ahkâmü’s-Sultâniyye isimli eserleri buna örnek teşkil etmektedir. Bu iki eser arasında gerek yöntem, gerekse içerik açısından büyük bir benzerlik söz konusudur. Bu sebeple iki eserden birinin diğerinden ya da her ikisinin ortak başka bir eserden etkilendiği dile getirilmektedir. Bu çalışmada her iki eser tetkik edilerek aralarındaki orijinallik tartışmasında bir sonuca varılmaya çalışılmaktadır.
Humans, who by nature need to live in social groups, have developed different formations throughout history to facilitate communal life as required by the above necessity. The development of state formation has definitely marked the pinnacle of such structures. The administrative and judicial structures of the state, as well as the method employed in the election of the head of state and appropriate eligibility requirements in this regard are critical for ensuring the necessary degree of state formation. Therefore, these issues have occupied a major place on the agenda of Muslim scholars from the time of the Companions. As a result, the Ahqam al-Sultaniyya literature have come into existence and encompassed topics such as issues related to the executive and judicial branches of the state, as well as the workings of the state in a general sense. The fifth century in Hijri calendar is important as the codification efforts related to the works mentioned here were intensified in this period. Furthermore, certain publications that serve as a key reference for research in this subject were written during this period, and the concept stated above was even used as a title for some works in the field. The works titled as al-Ahqam al-Sultaniyya, authored separately by Mawardi (d. 450/1058) and Abu Ya’la (d. 458/1066), both of whom lived in the same century, are examples in this respect. There is a great similarity between these two works in terms not only of method but also of content. Therefore, it is mentioned that one of the works was influenced by the other, or that both of them were influenced by another work. By analyzing both works, an attempt is made in this research to reach a conclusion in the dispute on the question of originality between them.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2021 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 38 |