İlmi mirasın müşahhas bir misali olan eden Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye’nin kıymetini Ahmet Cevdet Paşa şöyle ifade eder: “Avrupa kıtasında en iptida tedvin olunan kanunnâme Roma Kanunnâmesidir ki, şehr-i Kostantiniyye’de bir cemiyet-i ilmiyye tarafından tertip ve tedvin olunmuş idi. Avrupa kanunnâmelerinin esasıdır ve her tarafta meşhur ve muteberdir, fakat Mecelle-i Ahkâm-i Adliye’ye benzemez. Beynlerinde pek çok fark vardır; çünkü o, beş-altı kanunşinas zatın marifetiyle yapılmıştı. Bu ise, beş-altı fakih zâtın marifetiyle vaz-‘ı ilahî olan Şeriat-ı garrâdan ahz ve iltikat edilmiştir.”1 Kıymeti bu şekilde takdir edilmiş olan Mecelle’nin külli kaideler kısmının, tam olarak anlaşılması ise zaman ve zemin fark etmeksizin, hukuk uygulamasının her aşamasında yol gösterici olacaktır. Külli kaideler şerhine dair birçok eser telif edilse de Kuyucaklızâde Mehmet Âtıf Efendi’ye ait olan Kavâid-i Külliye Şerhi, Mecelle’nin geri kalan kısmı ile adeta bir bütün oluşturacak şekilde kaleme alınması ve hemen her meselede Mecelle’nin sair maddelerinden örnekler verilmesi yönü ile temayüz etmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Kitap İncelemeleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2021 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 37 |