Tanzimat’tan sonra Osmanlı Devleti’nde birçok alanda olduğu gibi hukuk sahasında da birtakım değişiklikler ve kodifikasyon faaliyetleri zorunlu görülmüştür. Yeni bir medeni kanun yapılması gerektiği hususunda devlet ricali arasında bir konsensüs sağlanmışken, bu kanunun kaynağı hususunda çok ciddi görüş ayrılıkları söz konusu olmuştur. Özellikle Fransız Code Civil’inin kısmi değişikliklerle veya aynen tercüme edilerek alınması hususunda ısrar eden grup karşısında Ahmed Cevdet Paşa yeni medeni kanunun milli ve fıkha müstenid olması gerektiğini savunmuştur. Cevdet Paşa aynı ısrarını diğer kurum ve kuruluşların Batı kültürü altında ezilmemesi hususunda da göstermiştir. Her iki kültürün de müesseseleri dayanağını, müntesip oldukları dinlerden aldığı için Cevdet Paşa, her yönden Batılılaşmanın yanlış ve imkânsız olacağı kanaatindedir. Bu görüşlerinden dolayı dönemin Batı hayranları karşısında büyük bir mücadele vermiş, bunu tetikleyen dış unsurlara karşı direnç göstermiş, öte yandan gelenekçilerle de uğraşmak zorunda kalmıştır. Neticede verdiği mücadelelerin meyvesini almış; İslâm hukuk tarihi ile Türk hukuk tarihine “Mecelle” gibi mühim bir eser kazandırmıştır.
After Tanzimat, as in many fields in the Ottoman State, some changes and codi� fication activities were deemed mandatory in the legal field. While there was a consensus among statesmen about the need to make a new civil law, there were serious differences of opinion regarding the source of this law. Ahmad Jawdat Pasha argued that the new civil law should be national and based on Islamic law, especially against the group that insisted on the French Civil Code with partial amendments or translation. Jawdat Pasha made the same insistence on the fact that other institutions and organizations were not crushed under Western culture. Since the institutions of both cultures are based on their own religions, Cevdet Pasha believes that Westernization in all respects will be wrong and impossible. Due to these views, he struggled against the Western fans of the period, resisted the external factors that triggered it, on the other hand he had to deal with traditionalists. As a result, he took the fruits of his struggles; It brought an important work like “Mecelle” to the history of Islamic law and Turkish law
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 35 |