Bu makale derlemesinde ele alınan temel soru; gerçek anlamda insan olmanın ne anlama geldiğine dair ileri sürülen çeşitli dini görüşlerin, tarafsızca formüle edilmiş (benim vurgumla) birtakım müşterek insan haklarını kabul konusunda özgür bir alan bırakıp bırakmadığıdır. Kanaatimce tarafsızca formüle edilmiş birtakım insan haklarını tanımlamak ne mümkündür ne de arzu edilir bir şeydir. Birtakım hakları meşrulaştıran ve bu hakların içeriklerini sağlayan veya bildiren herhangi bir normatif rejim, zorunlu olarak belirli bir değer sistemine bağlılığı temsil ediyordur. Bunun bir taraftan, bu tür hakların tasavvuru ve uygulaması arasındaki organik ilişki sebebiyle birtakım insan haklarını meşrulaştırmayı ve formüle etmeyi iddia eden, diğer taraftan insan onuru, öz kimlik ve kişisel tecrübe algılarını sağlayan veya bildiren normatif bir rejim için özellikle doğru olduğuna inanıyorum.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Çeviriler |
Çevirmenler |
Zehra Betül Ustaoğlu Bu kişi benim |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2018 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 32 |