إن البحث عن تطور المختصرات المؤلفة في أصول الفقه الحنفي ذو أهمية من حيث الوقوف على التطور التاريخي لعلم أصول الفقه. ومن المؤلفات الجالبة للنظر في هذا المجال المغني للخبازي (691/1292) الذي جاء بعد أصول البزدوي (482/1089) والمنتخب للأخسيكتي (766/1247). وقد اعتمد الخبازي في مختصره هذا على أصول السرخسي (483/1090) بالدرجة الأولى ثم أصول البزدوي، واختصر في الغالب عبارة هذين المؤلفين. ومن ثم فقد تلقى علماء الأصول الأحناف المغني بالقبول واتخذوه مادة للتدريس وحفظوه كمتن من المتون المعتمدة في الأصول وتناولوه بالشرح والتحليل. وقد وجدنا أن هناك 16 عشر شرحا على المغني للخبازي. فقد انتشر هذا المختصر بعد تأليفه بمدة قصيرة ولقي عناية كبيرة، حيث قام بشرحه 12 عالما من علماء الأصول الحنفية خلال قرن ونصف فقط بعد ظهوره. لكن هذه العناية قد نقصت مع مرور الزمن وانتقلت إلى مختصرات أخرى أحسن من حيث التنظيم والاختصار مثل المنار للنسفي (710/1310) والتنقيح لصدر الشريعة (747/1346).
The examination of the development of the compendiums written by Hanafite scholars is of great importance in terms of enlightening the historical development of the Islamic law methodology. The first remarkable compendium written after al-Pazdawi’s (482/1089) Usûl and Husamaddin al-Akhsikati’s (644/1247) al-Muntakhab is Khabbâzî’s (691/1292) al-Mughni. The work of Khabbâzî is mostly based on Usûl as-Sarakhsi, then Usûl al-Pazdawi. This compendium is largely accepted by the Hanafi scholars, taught as a textbook, memorized as text and many scholars have written commentaries on it. We have found that 16 commentaries were written on Khabbâzî’s al-Mughni including the author’s commentary. It can be said that al-Mughni has received intense interest in one and a half century after its writing, because ¾ of the commentaries were written in this period. This interest has declined by time and better methodology texts such as an-Nasafi’s (710/1310) al-Manar and Sadrush-sharia’s (747/1346) at-Tanqih have come forward.
Hanefî usûl-i fıkıh muhtasarlarının gelişiminin incelenmesi usûl ilminin tarihi gelişimini tespit etme açısından önem arz etmektedir. Pezdevî’nin (482/1089) Usûl’ü ve Hüsameddin el-Ahsîketî’nin (644/1247) Müntehab’ından sonra göze çarpan Hanefî usûl muhtasarı Habbâzî’nin (691/1292) el-Muğnî adlı eseridir. Büyük ölçüde Serahsî (483/1090) ve Pezdevî’nin eserlerini esas alarak onları özetleyen Habbâzî’nin çalışması Hanefî usûlcüleri tarafından kabul görmüş, ders kitabı olarak okutulmuş, metin olarak ezberlenmiş, birçok usûlcü tarafından şerhedilmiştir. Habbâzî’nin Muğnî’si üzerine 16 şerh yazıldığını tespit edebildik. Telif edildikten sonra geçen 1,5 asır içinde müellifi dâhil 12 Usûl âlimi tarafından şerh edilen bu muhtasar kısa bir süre içinde yaygınlaşmış ve büyük ilgi görmüştür. Ancak eserin sistematik olmaması ve daha iyi muhtasarların telif edilmesi gibi sebeplerle, zamanla bu ilgi Nesefî’nin (710/1310) Menar’ı ve Sadrüşşeria’nın (747/1346) Tenkih’i gibi başka muhtasarlara doğru kaymış ve başka usûl metinleri öne çıkmıştır.
Hanefî usûl-i fıkhı Muhtasar Serahsî Habbâzî Usûl-i fıkhın gelişimi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2018 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 31 |