Erdebil Tekkesi’ne mensup Kızılbaş Türkmen aşiretleri 16. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti için bir tehdit unsuru haline geldi. Sultan II. Bayezid döneminde başlayan Kızılbaş nitelikli siyasî ve askerî ayaklanmalar kısa süre içerisinde Anadolu topraklarında yaşayan konargöçer Kızılbaş Türkmen grupları devlet için bir güvenlik meselesi haline getirdi. Osmanlı devlet ricali devletin bekası adına bu isyancı gruplarla mücadeleyi bir devlet politikası haline getirdi. Erdebil tekkesi uzun yıllar Osmanlı Devleti’nin desteği ile Anadolu’da kolay bir şekilde örgütlenme imkânı elde etti. Osmanlı sultanları tarafından siyasî ve iktisadî yönden ciddi şekilde desteklenen bu tarikat, Safevî Devleti’nin kuruluşu ile birlikte devlet için önce bir iç sorun ardında da bir dış tehdide dönüştü. Şah İsmâil’in temsilcileri aracılığı ile Anadolu topraklarında başlatmış olduğu ayaklanmalar nedeniyle Kızılbaş topluluklar yıllarca devlet için iç ve dış tehdit unsuru olmaya devam etti. I. Selim askerî ve dinî bürokrasiyi harekete geçirerek asırlarca sürecek bir mücadele başlattı. Bu mücadele düşük yoğunluklu da olsa yüzyıllar boyu devam etti. Devletin Kızılbaşlara yönelik geliştirmiş olduğu bu olumsuz algı Sünnî halk üzerinde asırlarca etkili oldu. Devlet adamları, din adamlarının görüşlerini kullanarak Kızılbaşlara yönelik ayrıştırıcı ve ötekileştirici algı yönetimini başarılı bir şekilde yürüttüler. Devletin tek taraflı olarak geliştirdiği ve uygulamaya soktuğu bu ayrıştırma ve ötekileştirme politikaları Sünnî halkın bilinçaltında Kızılbaşlara yönelik bir önyargının oluşmasına zemin hazırladı. Anadolu’da yaşayan Sünnî ve Kızılbaş topluluklar arasında ortaya çıkan bu ayrışma yıllar boyu süren mücadele sonucu her geçen gün daha da arttı. Bu ötekileştirici politikalar, ayrışmayı daha da derinleştirdi ve gruplar arasında asırlarca süren bir düşmanlığı da beraberinde getirdi. Devletin içeride Kızılbaşlarla dışarıda ise Safevî devletine karşı başlatmış olduğu bu mücadele zaman zaman birtakım suiistimallere sebebiyet verdi. Devlet memurları Kızılbaşlarla mücadele adı altında birtakım haksız ve hukuksuz uygulamalara başvurdular. Devletin başlatmış olduğu baskıcı ve yıpratıcı politikalar sonucu kendi içine kapanan Kızılbaş topluluklar hakkında şehir efsanesi niteliğinde birtakım uydurma haberleler dedikodular yapıldı ve iftiraya varan söylentiler yayıldı. Bu söylentiler zamanla Sünnî halkın zihninde yalancı bir hakikate dönüştü. Bu türden söylenti ve iftiralarla Kızılbaşlar toplum dışına itildi ve şeytanlaştırıldı. Müslüman bir topluluk olan Kızılbaşlar siyasî, sosyal, dinî ve askerî gerekçelerle din dışı ilan edildi. Kızılbaşlıkla mücadele 16. yüzyıldan itibaren devlet politikası haline getirilerek uzun yıllar ısrarla ve kararlılıkla devam ettirildi. Bu toplulukların Osmanlı Devleti aleyhine ve Safevî Devleti lehine başlatmış oldukları Kızılbaş nitelikli isyanlar onların iç tehdit unsuru haline gelmesindeki en önemli etken oldu.
İslâm Tarihi Osmanlı Devleti Safevî Devleti Erdebil Tekkesi Kızılbaşlık Türkmen I. Selim I. Şah İsmâil
Çalışmamı derginizde yayınlama konusunda bana destek olursanız memnun olurum. Her türlü eleştiri, öneri ve tavsiyeye açık olduğumu gerek dergi değerlendirme kurulunun gerekse hakemlerin yapacağım her türlü eleştiri ve önerileri en kısa süre içinde tamamlayacağımdan emin olabilirsiniz. şimdiden emeği geçeceke olana herkese teşekkür ederim. Salamlar
16th century. The political and military uprisings of Qızılbash character that started during Sultan Bayezid II period soon turned the nomadic Qızılbash Turkoman groups living in Anatolian lands into a security issue for the state. The Ottoman ruler made the fight against these rebel groups a state policy for the sake of the survival of the state. Ardebil lodge had the opportunity to organize easily in Anatolia with the support of the Ottoman State for many years. This sect, which was seriously supported politically and economically by the Ottoman sultans, turned into an internal problem and then an external threat for the state with the establishment of the Safavid State. Due to the uprisings initiated in Anatolian lands by Shah Ismail through his representatives, Qızılbash communities continued to be an internal and external threat to the state for years. Selim I mobilized the military and religious bureaucracy and started a struggle that would last for centuries. This struggle continued for centuries, albeit at low intensity. The negative perception developed by the state towards the Qizilbash people had an impact on the Sunni people for centuries. Using the views of the clergy, statesmen successfully managed the discriminatory and alienating perception towards the Qizilbashes. These segregation and marginalization policies, developed and implemented unilaterally by the state, also paved the way for a prejudice against the Qizilbashes in the subconscious of the Sunni people. This separation between the Sunni and Qızılbash communities living in Anatolia increased day by day as a result of the struggle that lasted for years. These marginalizing policies further deepened the division and brought about centuries-long hostility between the groups. This struggle, which the state initiated against the Qizilbash at home and the Safavid state outside, brought with it some abuses from time to time. Civil servants resorted to some unfair and unlawful practices under the name of fighting against the Qizilbashes. A number of fabricated news, rumors, and even slanderous rumors were spread in the form of urban legends about the Qizilbash communities, which had become self-absorbed as a result of the oppressive and destructive policies initiated by the state. Over time, these rumors turned into a false truth in the minds of the Sunni people. With such rumors and slanders, the Qizilbash were ostracized and demonized. The Qizilbash, a Muslim community, was declared non-religious for political, social, religious and military reasons. The fight against the redhead has become a state policy since the 16th century and has been continued persistently and determinedly for many years. The Qizilbash rebellions that these communities started against the Ottoman Empire and in favor of the Safavid State were the most important factor in their becoming an internal threat.
Islamic History Ottoman State Safavid State Ardebil Sect Qızılbash Turkoman Selim I Shah Ismail I
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Mezhepleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 29 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 16 |