The British painter Laurence Stephen Lowry, who lived between 1887-1976, has chosen sceneries from the urban life in the north of England, where he was born and raised, as a subject for his works. These sceneries which he included in his works reflect scenes from daily life that represent the general features of the period with urban life, factories, smoking chimneys, and crowded human groups mostly consisting of workers. When these scenes are examined, it is seen that Lowry's industrial landscapes; It is clearly seen that the situation in Northern England, the general atmosphere of the era, the changing living conditions, the transformation that the individuals went through in the face of these conditions, and especially the reality of modernism that totally encompassed the 20th century Europe. Thus, it is aimed to the work called “Rush Hour”, which is the subject of this research and is narrated through the workers who especially bring a rhythm to the painting with their coming and going in crowded groups in terms of the industrialization adventure of Northern England and the sharp transformation this adventure created in daily life and social structure. In line with this purpose, a literature review was made, and information about the works of Laurence Stephen Lawry, the geography and period he lived in was gathered. In light of this information, the work associated with the conditions of the period was analyzed based on the traces of the social reflections of especially industrialization, and a critical perspective of the work regarding the modern world was revealed. With the references it makes to particularly the Northern England, this perspective relays the consequences of the industrial development of the age created for the individuals to the viewer and gives an idea about the overall view of Europe in the mid-20th century.
1887-1976 yılları arasında yaşayan İngiliz ressam Laurence Stephen Lowry, doğduğu ve yetiştiği yer olan İngiltere’nin kuzey bölgesindeki kent görünümlerini resimlerine konu olarak seçmiştir. Lowry’nin, resimlerinde yer verdiği bu görünümler; dönemin genel özelliklerini yansıtan kent hayatı, fabrikalar, tüten bacalar ve çoğunlukla işçilerden oluşan kalabalık figür gruplarıyla günlük yaşamdan sahneleri yansıtmaktadır. Bu sahneler incelendiğinde, Lowry’nin endüstriyel peyzajlarının; Kuzey İngiltere’nin içinde bulunduğu durum, çağın genel atmosferi, değişen yaşam koşulları, bu koşullar karşısında bireyin yaşadığı dönüşüm ve özellikle 20. yüzyıl Avrupa’sını tümüyle kuşatan modernite gerçeğiyle sıkı bağlara sahip olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Bu sebeple, kalabalık gruplar halinde gidiş gelişleriyle resme ritim kazandıran işçiler üzerinden anlatılan ve bu araştırmanın konusunu oluşturan “Paydos Saati” isimli eserin; Kuzey İngiltere’nin endüstrileşme serüveni ve bu serüvenin günlük yaşam ve toplumsal yapıda yarattığı keskin dönüşümden hareketle incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda yapılan literatür taraması ile sanatçının eserleri, yaşadığı coğrafya ve dönem hakkında bilgiler toplanmış, edinilen bilgilerin kılavuzluğunda çağın koşulları ile ilişkilendirilen resim, özellikle endüstrileşmenin toplumsal yansımalarına dair taşıdığı izlerden hareketle çözümlenerek eserin modern dünyaya karşı sahip olduğu eleştirel bakış ortaya çıkarılmıştır. Bu bakış, özellikle Kuzey İngiltere’den aldığı referanslarla tüm çağın endüstriyel gelişiminin bireysel anlamda yarattığı sonuçları izleyiciye etkili bir dille aktarırken, aynı zamanda Avrupa’nın 20. yüzyıl ortalarındaki görünümü hakkında fikir vermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Resim |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Temmuz 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 6 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ijca