Gerek İslam öncesinde gerek İslamiyet’in kabulünden sonra Türkler bulundukları coğrafyada bazı roller üstlenmişler ve bulundukları bölgelerde etkin bir şekilde teşkilatlanarak devlet kurmayı başarmışlardır. Bu durum geniş bir coğrafyada Türk devletlerinin teşekkül etmesine neden olmuştur. Ancak söz konusu durum Türk hanedanlıkları arasında bazen siyasi buhranların yaşanmasına sebebiyet vermiştir. Bu da aralarında çekişmelerin yaşanmasına neden olmuştur. Bu çekişmeler siyasi, dini (mezhepsel) ve ticari nedenlerden dolayı meydana gelmiştir. İşbu çalışmada ele aldığımız konu Osmanlı ve Safevi Devleti’nin son döneminde ile Avşar Nadir Şah’ın iktidarı döneminde meydana gelen savaş ve barış anlaşmalarına konu edinilen Nadir Şah tarafından şart olarak belirtilen mezhep tartışmalarıdır. Nadir Şah’ın Safevilerin varlığına son verip Avşarlar Hanedanlığının başına geçmesi ile bu tartışmalar ve savaşlar yeniden başlamış ve çevredeki Sünni devletlerin yönetimlerince kabul görme ye daha ılımlı ve yakın olduğu düşünülen Caferiliğin 5. Mezhep olarak Mescid-i Haramda “rükn” ya da imam bulundurması ve ayrı bir Emir-i hac bulundurması ekseninde yeniden gündeme gelmiştir. Bu süreç Nadir Şah’ın ölümüne kadar da devam etmiştir. Osmanlı Devleti’nin hilafet makamını temsili, Haremeyn bölgesini yönetiyor olmasından barış şartı olarak ileri sürülmüştür. Ancak Osmanlı Devleti’nin gerek siyasi nedenler ve gerekse Sünni eksenli iktidar ve devlet anlayışı ile yönetilmesi nedeni ile bu istekler çeşitli nedenlerle tepkiyle karşılanmış ancak kendi mevcut etnik ve dini yapısı nedeni ile de meseleyi müzakere etmeyi tercih etmiştir. Üzerinde mutabık kalınan maddeler karşılıklı olarak hemen uygulamaya konulmuştur. Osmanlı Devleti arşiv belgelerine yansıyan bu durumun bir örneği de Karahisar-ı Sahip (Afyon Karahisar) sancağı şeriʻyye sicillerine yansımıştır. Karahisar-ı sahip şeriʻyye sicillerine yansıyan belgeler ferman suretleri, emr-i âlî suretleri, buyruldu suretleri ve kadı hükümleridir. Karahisar-ı Sahip kadısının görevi gereği bu belgelerde geçen her bir emri uygulama makamı olarak uyguladığı düşünüldüğünde bu belgelerin önemi ortaya çıkmaktadır. Diğer bir nokta ise şehrin hac güzergahında olması ve buna dair organizasyonlarda önemli görevler icra eden edilmesidir. Bu belgelerin geçtiği dönemde şehirde iktisadi olarak dış ticaret, sosyolojik olarak da esir ve kölelerin bulunduğunu göstermesi bakımından dikkat çekicidir.
Nadir şah V. Mezhep Caferilik Karahisar-ı Sahip şeriye sicili
Turks, both before and after the acceptance of İslam, have taken on certain roles in their geography and have succesfully organized themselves to establish states in the regions where they reşide. This has resulted in the formation of Turkish states in a wide geograhy. However, this situation has sometimes led to political turmoil among Turkish dynasties, causting disputes between them. Tehese disputes have occurred for political, religious ( denominational), and commercial reasons. The subject discussed in this study is the sectarian disputes that were raised as a condition by. Nadir Şah, which were included in the wars and peace agreements during the late period of the Ottoman and Safavid states and the reign of Avşar Nadir Şah. The disputes arose again when Nadir Şah took over the Avşar Dynasty by ending the existence of the Safavids, and the Sunni states in the region believed thet Jafari Shiism, which was thought to more moderate and closer to them, should have a “pillar” or an imam in the Haram Mosque and a separate Emir-i Hac. This process continued until the death of Nadir Şah. As a condition of peace, the Ottoman Empire, which represented the caliphate, managed the region of Haramayn. However, due to the Ottoman Empire’s political and Sunni-centered govemment and state understanding these demands were met with various reactions. Howewer, due to its current ethnic and religious structure, it preferred to negotiate the issue. The agreed-upon terms were implemented immediately on both sides. An example of this situation reflected in the Ottoman Empire’s archive documents is also found in the Shariah records of Karahisar-ı Sahip (Afyonkarahisar) province. The documents reflected in the Shariah records of Karahisar-ı Sahip are copies of decress, high orders, imperial orders, and judge’s verdicts. When it is considered that the judge of Karahisar-ı Sahip enforced each order reflected in these documents as an enforcement authority, the importance of these documents emerges. Another point is that the city is located on the pilgrimage route, and it played an important role in the related organizations. The fact that the documents refer to the precense of foreign trade ecconomically and the presence of slaves and captives sociologically in the city during the period they passed is noteworthy.
Nadir şah V. Mezhep Caferilik Karahisar-ı Sahip şeriye sicili
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Temmuz 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 6 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ijca