Writing and language in the past are at the forefront of people's self-expression and communication methods. It can be considered as an important communication tool, one of the four main elements of hip-hop culture. Graffiti is a wall art that is written, drawn or sprayed. Along with technology, the boundaries of art began to expand, and works of art in virtual universes emerged in contemporary art. Graffiti, which is an artistic production area, has also turned into a new art platform. In the traditional graffiti understanding; Instead of using marker pens or spray paint on the walls, it has become possible to make drawings digitally without risk. However, the technological possibilities provided in the art of digital graffiti can also bring about deficiencies such as reducing the amount of physical and emotional experiences and depriving the experience of living. In this context, an interview was held with Tunç Dindaş, one of the graffiti artists, in order to determine the graffiti artists' approaches to technology and their usage purposes. Tunç Dindaş, nicknamed "Turbo", one of the artists who made a name for himself in the graffiti world, shapes his worksis shaped around Turkish culture and Istanbul. The artist, who prefers technological tools in the production process of his works, continues to expand his traditional work area in the name of real graffiti production. In the research, graffiti art and its interaction with technology; A general evaluation was made by trying to reveal the art of graffiti, the artist's approach to technology, and the intellectual infrastructure of his works, based on what Tunç Dindaş narrated.
Geçmişten bugüne yazı ve dil, insanın kendini ifade etme ve iletişim kurma yöntemlerinin başında gelmektedir. Grafiti de hip-hop kültürünün dört ana elementinden birini oluşturan önemli bir iletişim aracı olarak kabul edilebilir. Grafiti duvara yazılan, çizilen veya püskürtülerek yapılan bir duvar sanatıdır. Teknolojiyle birlikte sanatın sınırları da genişlemeye başlamış, sanal evrenlerde sanat eserleri çağdaş sanatta görünür olmuştur. Sanatsal üretim alanlarından olan grafiti de yeni bir sanat platformuna dönüşmüştür. Geleneksel grafiti anlayışındaki; duvarlarda marker kalem ya da sprey boya kullanmak yerine, dijital ortamlarda risk almadan çizimler yapmak mümkün hale gelmiştir. Ancak dijital grafiti sanatında sağlanan teknolojik olanaklar fiziksel ve duygusal deneyimlerin önemini azaltabilmesi, olayın ruhunu yaşama tecrübesinden yoksun bırakması gibi eksiklikleri de beraberinde getirebilmektedir. Bu bağlamda grafiti sanatçılarının teknolojiye yaklaşımlarını ve kullanım amaçlarını belirleyebilmeye yönelik olarak grafiti sanatçılarından olan Tunç Dindaş ile görüşme gerçekleştirilmiştir. Grafiti dünyasında isminden çokça söz ettirmiş sanatçılardan biri olan “Turbo” lakabıyla Tunç Dindaş, eserlerini Türk kültürü ve İstanbul etrafında şekillendirmektedir. Eserlerinin üretim sürecinde teknolojik araçları da tercih eden sanatçı, gerçek grafiti ruhunu vermesi adına geleneksel çalışma yöntemini benimsemektedir. Araştırmada, grafiti sanatı ve teknolojiyle etkileşiminden behsedilerek; Tunç Dindaş’ın görüşleri üzerinden grafiti sanatı, sanatçının teknolojiye yaklaşımı, eserlerinin düşünsel alt yapısı açığa çıkarılmaya çalışılarak genel bir değerlendirme yapılmıştır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Resim |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 13 Temmuz 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 5 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ijca