Çağdaş Türk Resim
Sanatı ve Eğitimi incelendiğinde, neredeyse bütün sürecin Batı etkisinde
geliştiği görülebilir. Türk eğitim kurumlarının sanat eğitimi alanında sanat
akımları ve etkinliklerinde öncü olduğu için Batı Sanatı “evrensel sanat”
olarak ele alınmaktadır. Bu doğrultuda, çağdaş tabir edilen serüveni boyunca
Türk sanatı ve sanat eğitimi gerçek anlamda evrenselleşmiş midir? 21. Yüzyılda,
yine genellikle Batı’da gerçekleşen büyük sanat olayları (bienaller, trienaller,
fuarlar…) incelendiğinde ise kültür kavramının
önemsendiği, yerel ve evrenselin, geleneksel ve modernin bir sentez
oluşturmasının değerli olduğu anlaşılmaktadır. Aynı şekilde, Türkiye içinden
de, Türk kültür ve yaşayışını konu alan sanat çalışmalarının dünyadaki sanat
etkinliklerinde daha fazla yer aldığı dikkat çekmektedir. Fakat Çağdaş Türk
sanatında geleneksel Türk kültüründen uzaklaşılarak (bazı çabalar ve istisnalar
elbette ki bulunmaktadır), Batı etkisinde kalındığı kabul edilirse, ortada
ironik bir durumun varlığından söz edilebilir. Bu çalışmada, geleneksel ve
yerel kültürden beslenen değerlerin, evrensel ve çağdaş olanla etkileşimi için
Türkiye’deki sanat eğitimi içindeki durumun vurgulanması ve öneriler
getirilmesi amaçlanmaktadır. Yöntem olarak 2017 yılında Venedik Bienalinde yer
alan ve dünya sanatında gelenekten beslenerek ortaya çıkan çağdaş sanat çalışmaları
incelenmiştir. Bu bağlamda özellikle Uzak Doğu ülkelerinin çalışmaları üzerinde
durulmuştur. Sonuç ve Tartışma’da ise, Türkiye’deki sanat yapma ve sanat
eğitimi süreçlerinde geleneksel ve çağdaşın sentezlenebilmesi için bazı fikir
önerileri sunulmuştur.
Bölüm | Derleme |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ijca