Geçmişten bu güne kadar yaşamsal olguların belli çerçevelerde gelişim ve değişim süreçlerini daha iyi analiz etmek için 19. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren arkeolojik çalışmalarda yenilenen bakış açılarıyla ortaya çıkan çeşitli uygulamalar deneysel arkeolojinin temellerini atmıştır. Buluntuların arkeolojik araştırmalarda kullanılma amacı ile ilgili fikirleri desteklemek ve kanıtlamak için nesnenin estetik kaygı, fonksiyonel alan, sanatsal içerik, teknolojik boyut ve kültürel yaşam üzerindeki etkileri açısından dikkate alınması önemlidir. Deneysel Arkeoloji, daha birçok kültürel yaşam algısına yeni sorular yöneltmek için önemli çalışmalar yaparak hangi sonuçların ortaya çıktığını açıklamak üzere önemli bir disiplin alanı yarattı. Eski yaklaşımlar nesneyi yalnızca bulunan nesnelerin tanımlanmış kavramları ile ilgilenerek ve onları tipolojik olarak yorumlayarak somut anlamda değerlendirdi. Günümüzde, arkeologlar ve disiplinler arası araştırmacılar tarafından bu görüşün yetersiz olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Müzeler, sergiler, sanat galerileri, Arkeo-parklar ve organik / doğal kimliklerini koruyan yerler, onlara anlam vermeden önce nesneler olarak yorumlamak, evrenin en güzel eseri karşısında olsa bile, hangi çalışma alanımız olursa olsun, entelektüel bakış açılarımızın yoksulluğundan kaçınamayacağımız bir durumda olduğumuzun kanıtı olacaktır. Bu yüzdendir ki kültürel yaşama yansıyan bilinç durumuyla, bakış açımıza kattığı somutluğu birleştirerek ikisinin farklı ve öğretici etkisi deneysel arkeoloji içerisinden geçmektedir. Müzelerde, halka ve çocuklara uygulamalı olarak öğrenmelerine ve geçmiş dönemleri yaşamalarına olanak sağlamak, eğitsel ve kültürel deneyimleri geliştirici özelliğinin yanı sıra çalışanların verdiği bilgilerle geçmiş dönemlerde yaşamış olan insanların duyularını hissetmelerini sağlamaktadır.
In order to better analyze the development and change processes of vital cases in certain frameworks from the past to the present day, the 19th. From the second half of the century, various applications that emerged with renewed perspectives in archaeological studies laid the foundations of experimental archaeology. It is important consider the object in terms of aesthetic anxiety, functional area, artistic content, technological dimension and it effects on cultural life in order to supportand prove the ideas about the purpose for which the finds were used in archaeological research. Experimental archaeology has created an important field of discipline to explain what results it has come up with by doing important studies to posenew questions to the perception of many more cultural lives. The old approaches evaluated the object in a concrete sense by dealing only with the defined concepts of the found objects and interpreting them typologically. Today, it is better recognized by archaeologists and inter disciplinary researchers that this point of view is inadequate. To museums, exhibitions, art galleries, Archeo-parks, and places that retain their organic / natural identity, interpreting them as objects before giving them meaning will be proof that we are in a situation where we cannot avoid the poverty of our intellectual perspectives, no matter what field of study we are, even if we are in the face of the most beautiful work of the universe. That is why by combining the state of consciousness reflected in cultural life with the concrete it adds to our perspective, the different and instructive effect of the two is passed through experimental archaeology. Enabling the public and children in museums to learn hands-on and experience past periods increases educational and cultural experiences with the information provided by employees, as well as enabling people living in past periods to feel their senses.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ijca