Şanlıurfa’nın
bir ucunda bulunduğu Mezopotamya, müziğinin antik köklerine inmek istesek
karşımıza yazılı tarihin başladığı noktada Sümer medeniyetini çıkarır.
Kurumsallaşmış müzik üzerine elimize ulaşan en eski kayıtlar milattan önce
üçüncü bin yıla tarihlenen Sümer metinleridir. Lagaş’taki büyük Ningirsu
tapınağında, kadın ve erkeklerden oluşan farklı sınıflarda şarkıcıların ve
icracıların eğitiminden sorumlu bir memurdan, bunun yanında korodan özel olarak
sorumlu ayrı bir başka memurdan söz edilmektedir. Bu, eğitim ve kurumsallaşma
açısından müziğe Sümer medeniyetinin devlet yapısı içinde verilen önemi
göstermektedir. Mezopotamya’nın bu kadim medeniyetinin ardılları Babil ve Asur
krallıkları olmuştur ki bunların da müzik geleneğini Sümer’den ayrı düşünmemek
gerekir. Çoğu kil tabletler üzerine yazılmış çivi yazısı metinler ile eşyalar
ve yaşam alanları yüzeylerindeki görsellerden elde edilen veriler ışığında
antik Mezopotamya’nın müzik hayatı hakkında fikir sahibi olabiliyoruz.
Törenlerin, müzikli etkinliklerin resmedildiği sahnelerden ne tip müzik
aletlerine sahip olduklarını görebiliyoruz. Resmedilen müzik aletleri arasında
lirler, dans ederken kullanılan çubuklar, kamış düdükler, sistrumlar (bir sap
ve “U” biçimli çerçeveden oluşan, tek elle kullanılabilen bir müzik aleti),
tefler, çıngıraklar, davullar, yay biçimli arplar, kavallar görülmektedir.
İlginç bir şekilde Eridu’daEnki tapınağında balag (vurmalı çalgı) ve
“yedi-nota” (ney benzeri bir üflemeli çalgı) eşleştirilmiş olarak bulunmuştur.
Bir Babil litürjisinin “BALAG ve TI-GI için ayin” şeklindeki dipnotundan
öğrendiğimiz bu durum, günümüzde ney ve bendir eşliğinde yapılan ayinlerle
benzerlik göstermektedir. Müzik teorisi alanında yapılan kimi çalışmalarda,
gene günümüzde kullanılan diyatonik dizinin kökenleri Sümer dizgesine
dayandırılmaktadır.
Mesopotamia, where Sanliurfa is located at one end, brings out the Sumerian civilization at the point where written history begins if we want to go down to the ancient roots of its music. The oldest records we have received on institutionalized music are Sumerian texts dating back to the third millennium BC. In the great Ningirsu temple in Lagash, there is an officer responsible for the training of singers and performers in different classes of men and women, as well as another officer in charge of the choir. This shows the importance given to music within the state structure of Sumerian civilization in terms of education and institutionalization. The successors of this ancient civilization of Mesopotamia were the kingdoms of Babylon and Assyria, which should not be thought of separately from the Sumerian musical tradition. In the light of the cuneiform texts written on most clay tablets and the data obtained from the visuals on the surfaces of the objects and living areas, we can have an idea about the musical life of ancient Mesopotamia. From the scenes where ceremonies and musical activities are depicted, we can see what kind of musical instruments they have. Musical instruments depicted include lyres, dancing sticks, reed pipes, sistrums (a one-handed musical instrument consisting of a handle and a “U” shaped frame), timbrels, rattles, drums, bow-shaped harps, and flutes. Interestingly, in the Enki temple in Eridu, balag (percussion instrument) and “seven-note” (a ney-like wind instrument) were found to be paired together. This situation, which we learned from the footnote of a Babylonian liturgy in the form of 'a ritual for BALAG and TI-GI', is similar to the rituals performed with ney and bendir today. In some studies conducted in the field of music theory, the roots of the diatonic scale used today are based on the Sumerian system.
Music of Sumerians Babylonians Assyrians Hurrians; Mesopotamian Music
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 5 Sayı: 2 |
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ijca