Tarihçiler ve arkeologlar, dünya tarihinin ve kültürünün oluşumunda birçok medeniyet kuran kadim Türklerin gerçek tarihinin Orta Asya, Hazar çevresi toprakları ve Anadolu bölgesi olduğunu ispatlamıştır. 2000 yılı aşkın bir süredir dünya siyasetine yön veren bazı siyasi çevrelerin, dünya kültür ve tarihinin gelişmesinde özel bir rolü olan kadim Türklerin tarihini ve kültürünü kıskanıp dünya halklarına bu tarihin gerçeklerine karşı yanlış bir tarihi teorilerini telkin etmeleri üzücüdür. Onlar uzun yıllar böylece tarihsel gerçekleri dünya toplumundan saklayarak hain arzularını gerçekleştirmeyi başardılar. Yüzyıllardır eğitim sistemlerinde tarih ve kültür eğitimi alan insanlar, ister istemez ders kitaplarının veya tarih ve kültür tarihini yazan bilim adamlarının ortaya koyduğu fikirlere ve bilimsel önermelere inanarak, gerçek tarihin onların yazdıkları gibi olduğuna inanmışlardır. Durum böyle olunca yetişmekte olan genç neslin psikolojik durumu; duydukları, okudukları kitaplarda yazılana göre şekillenerek, bunların bilimsel gerçekler olduğuna inanmalarına yol açtı. Dünya tarihçileri, politikacıları ve bilim adamları çok iyi biliyorlar ki, Haylar, yani Ermeniler kadim çağlarda toplum şekilde Kafkasya’da yaşamamışlardır. Çar Rusya’nın XIX. yüzyılda Ermenilerin Kafkasya'ya tehcir politikasını hayata geçirmek için I. Nicolas'ın 1836'da ve 1878 yılında Ermenilerin Rusya'dan Kafkasya'ya taşınması için bir kararname çıkardığı bir gerçektir. Kararnamenin temel amaçlarından biri Rus-Osmanlı savaşından sonra Türkiye ile Azerbaycan sınırları arasında bir tampon bölge oluşturmak, diğer ana konu ise 18.yy. sonu ve 19.yy.başlarında Stavropol, Rostov ve Rusya'nın diğer şehirlerinde sayıları artan Ermenilerin Rusya'dan özerklik istemesine ve daha sonra bu toprakları ele geçirmesinin önüne geçmekti.
Historians and archaeologists have proven that the real history of the ancient Turks, who established many civilizations in the formation of world history and culture, is Central Asia, the lands around the Caspian and the Anatolian region. It is regrettable that some political circles that have been shaping world politics for more than 2000 years were jealous of the history and culture of the ancient Turks, who had a special role in the development of world culture and history, and inculcated a false historical theory to the nations of the world against the facts of this history. For many years, they succeeded in fulfilling their treacherous desires, thus hiding the real historical facts from the world community. For centuries, people who have studied history and culture in education systems have believed in the ideas and scientific propositions put forward by textbooks or scientists who wrote the history and culture, believing that real history is as they write it. When this was the case, they believed that the psychological state of the young generation was shaped according to what was written in the books they heard and read, and they believed that these were scientific facts. World historians, politicians and scientists obviously know that Haylar, that is, Armenians, did not live in the Caucasus as a community in ancient times. It is a fact that in the 19th century, Tsarist Russia Nicholas I issued a decree for the relocation of Armenians from Russia to the Caucasus in 1836 and 1878 in order to implement the policy of deportation of Armenians to the Caucasus. One of the main purposes of the decree was to create a buffer zone between the borders of Turkey and Azerbaijan after the Russian-Ottoman war, and the other main issue was that the Armenians, whose numbers increased in Stavropol, Rostov and other cities of Russia in the late 18th and early 19th centuries, demanded autonomy from Russia to prevent these lands.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Müzikoloji ve Etnomüzikoloji |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 3 Ocak 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 5 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 9 Sayı: 2 |