The concept of storytelling which existed long before the emergence of written sources, has been carried to quite different dimensions with the contribution of the scientific and technological riches it brought with us. Starting with the hunting stories drawn on the cave walls, the story of the human being is moving towards a different point in a formal and contextual way with the development of the mass media.
With the modernization and especially with the development of technology, there have been profound changes in the relationship between the narrator and the listener as well as the story concept. Transferring stories to virtual environments and storytelling through technological tools now defines a more interactive process. The relationship between the narrator / listener and the classical story is now intertwined through technological environments. In this process, new concepts such as online story writing ”and“ interactive story writing ”have emerged.In this study, the relationship between the story and the listener is discussed in detail.
In this study, social changes, the dynamics of the era and technological advances have been taken into consideration and the course of the storytelling has been discussed from past to present.
With the contribution of technological developments, the story, which has been transferred from verbal language to digital platform and thus to digital language, has undergone a significant change in terms of form and content in line with this new environment and new conditions.Especially the narratives put forward in technological environments primarily on television and on the internet, is insufficient to defining this process only with “story” concept. Digital story production has created an environment for the emergence of different concepts. The narratives (stories), which became more accessible and more easily shared within the possibilities of the digital world, began to become more visible to the wider masses and to take the form of hypertext through widespread communication platforms.
With the introduction of different disciplines, it has become necessary to make different definitions of the story. The story has now become interactive.The story is individualized, however. Thanks to the technological infrastructure, it is shared in a more global area.The potentials of the digital story have just begun to be understoodDespite this, studies on the concept of digital storytelling are still limited today.Identification of the limits or unlimitedness of digital storytelling, analysis of form and content, detailed studies on narrative and narrative will contribute to the definition of digital story and to develop a more academic perspective.
It is now possible to calculate in this unlimited universe, thanks to the possibilities of the digital world, by whom digital stories are shared, when they are read and when they are changed.Storytelling has now turned into a massive process.The digital story also opposes central media and capital, which monopolized television and cinema.It allows nonprofessional people to share their stories.Therefore, the concept of digital storytelling was evaluated not only in terms of narrative, formal and contextual aspects, but also in terms of social, economic and cultural results.
The processes that the concept of storytelling goes through in the historical process will be examined through different examples, while the process extending to digital storytelling will be evaluated comparatively in the light of the opinions of different theorists.This study aims to develop a new perspective on the concept of a new story that continues its existence by changing / transforming it in such a new technological reality, at least to determine the last point of the concept of technological storytelling
Yazılı kaynakların ortaya çıkmasından çok önce varlık göstermeye başlayan “hikâye anlatıcılığı” kavramı, çağımızdaki gelişmeler ve beraberinde getirdiği bilimsel ve teknolojik zenginliklerin de katkısı ile oldukça farklı boyutlara taşınmıştır. Mağara duvarlarına çizilen av hikâyeleri ile başlayan insanın hikâyeleme süreci günümüzde kitle iletişim araçlarının gelişmesiyle birlikte biçimsel ve içeriksel anlamda farklı bir noktaya doğru yol almaktadır.
Hikâyelerin sanal ortamlara aktarılması ve teknolojik araçlar vasıtası ile hikâyeleştirilmesi artık daha interaktif bir süreci tanımlamaktadır. Teknolojinin gelişmesi ile hikâye kavramı kadar anlatan/dinleyen ilişkisinde ve hikâyenin dilinde de çok derin değişimler ortaya çıkmıştır. Klasik hikâye ayrımında var olan anlatan/dinleyen ilişkisi teknolojik ortamlar vasıtasıyla artık iç içe geçmiştir. Çalışmada hikâyenin anlatan ve dinleyen ilişkisi ayrıntılı olarak ele alınmaktadır.
Bu süreç içerisinde “çevrimiçi hikâye yazıcılığı” ve “interaktif hikâye yazıcılığı” gibi yeni kavramlar karşımıza çıkmaya başlamıştır. Bunun yanı sıra bilgisayar oyunları dahi hikâyeciliğin yeni türü olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Dijital iletişim araçlarının gelişmesi, çeşitlenmesi ve kullanımlarının kolaylaşmasıyla birlikte dijital hikâye üretiminde ciddi manada bir artışa sebep olmuştur.
Bu çalışmada, toplumsal değişmeler, içinden geçilen çağın dinamikleri ve teknolojik ilerlemeler de dikkate alınarak hikâye anlatımının geçmişten günümüze uğradığı gelişimlerin seyrine değinilmiştir.
Teknolojik gelişmelerin ışığında sözel dilden dijital platforma ve dolayısıyla dijital dile taşınan hikâye, bu yeni ortam ve yeni koşullar doğrultusunda gerek biçim ve gerekse içerik açısından önemli bir değişime uğramıştır.
Teknolojik ortamlarda sinemada, televizyonda ve ilerleyen süreçte internet ortamında ortaya konan anlatıların sadece ‘hikâye’ kavramı ile tanımlanmasının yetersiz kalacağı gerçeği bu süreç içinde anlaşılmaya başlanmıştır. Dijital hikâye üretimi, beraberinde farklı kavramların ortaya çıkmasına da ortam yaratmıştır.
Dijital dünyanın imkânları dahilinde daha ulaşılabilir ve daha kolay paylaşılabilir hale gelen anlatılar (hikâyeler) daha geniş kitleler tarafından daha görünür hale gelmeye ve yaygın iletişim platformları sayesinde hipermetin formuna bürünmeye başlamıştır.
Bu durum hikâye anlatımında farklı disiplinlerin devreye girmesi ile hikâyenin daha farklı tanımlamalarının yapılmasını gerekli kılmıştır. Hikâye artık etkileşimli hale gelmiştir. Hikâye bireyselleşmiştir buna rağmen. Teknolojik altyapı sayesinde daha küresel bir alanda paylaşılmaktadır. Dijital hikâyenin potansiyelleri daha yeni yeni anlaşılmaya başlanmıştır. Buna rağmen dijital hikâyecilik kavramı üzerine yapılan çalışmalar günümüzde halen sınırlı sayıdadır. Dijital hikâyeciliğin sınırlarının veya sınırsızlığının tespiti, biçim ve içerik analizi, anlatan ve anlatılan üzerine yapılacak detaylı çalışmalar, dijital hikâyenin tanımlanması ve daha akademik bir bakış açısı geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Dijital hikâyelerin kimler tarafından ne zaman paylaşıldığı, kimler tarafından ne zaman okundukları ne zaman değiştirildikleri artık dijital dünyanın imkânları sayesinde bu sınırsız evrende hesaplanabilir bir hale gelmiştir.
Hikâyecilik artık kitlesel bir sürece dönüşmüştür. Dijital hikâye aynı zamanda televizyon ve sinemayı tekeli altına almış, merkezî medya ve sermayeye karşı bir karşı çıkıştır. Profesyonel olmayan insanların hikâye paylaşmasına olanak vermektedir. Dolayısıyla dijital hikâyecilik kavramı çalışmada sadece anlatı olması açısından, biçimsel ve içeriksel açıdan değil, sosyal, ekonomik ve kültürel sonuçları açısından da değerlendirilmiştir.
Hikâye kavramının geçtiği süreçler farklı örnekler üzerinden alınırken, dijital hikâyeciliğe uzanan süreç farklı kuramcıların görüşleri ışığında karşılaştırmalı olarak değerlendirilecektir. Bu çalışma, böylesi bir yeni teknolojik gerçeklik içerisinde varlığını değişerek/dönüşerek de olsa sürdüren yeni hikâye kavramına farklı bir bakış açısı geliştirmeyi, en azından teknolojik hikâyecilik kavramının günümüzde geldiği son noktayı belirlemeyi hedeflemektedir. Temelde disiplinlerarası yaklaşım ışığında hikâyenin farklı ve yeni konumu tartışılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Şubat 2020 |
Gönderilme Tarihi | 10 Şubat 2020 |
Kabul Tarihi | 17 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 3 - Prof.Dr. Şeref Kara Özel Sayısı |