İnsanoğlu ve dünya ile ilgili yaradılış söylencelerinde yer alan ağaç, tohumdan köklenip, köklerinin yerin altında büyümeye devam etmesi, gövdesiyle canlılar âlemini temsili ve dallarının gökyüzüne doğru uzamasıyla sonsuzluğu simgelemiştir. Sürekli yenilenen varlığıyla, ona karşı duyulan bilinmezlik, korku ve saygı “ağaç kültünün” oluşmasına neden olmuştur. Bu nitelikleriyle evrensel olarak kutsal sayılmış, ilkel inançlardan, ilahi dinlere kadar önemli ve değerli kılınmıştır. Böylelikle toplumların inançları, yaşayışları ve gelenekleriyle şekillenen kültürleri içinde yer edinmiştir. Türk topluluklarında da hayatın ve sonsuzluğun temsili olarak görülmüştür. İnançlar, değerler, gelenekler, maddi ve manevi birikimleri toplumların kültür ortamlarının oluşmasına neden olmuştur. Bir kültür öğesi olan motifler, tüm bu birikimlerin sonraki çağlara ulaşmasını sağlamıştır. İslamiyet öncesinde ağacı kutsal kabul etmişler, İslamiyet sonrasında ise kimi zaman inançları doğrultusunda çoğu zaman ise bir imge olarak sanat yapıtlarında bir motif olarak kullanmışlardır. Tabiat ile iç içe bir yaşam sürmüş olan Türk toplumlarının kimi zaman bir ifade, kimi zaman ise bir süsleme aracı olarak yaşam alanlarına taşıdıkları motiflerden biri de hayat ağacı olmuştur. Türklerin Anadolu’da Selçuklu ile başlayan yerleşik düzenlerine geçmeleri itibariyle, Osmanlı dönemi çini ve seramiklerine kadar yüzyıllar boyunca yer almıştır. Kullanıldığı dönemin ve sanatçısının yorumunu taşımış, tüm biçimsel farklılıklarına rağmen kullanımı ile nesiller arası kültür aktarımını sağlamıştır. Yapılan bu araştırmada, Türk kültüründe hayat ağacının sembolik anlatımı, çini ve seramik sanatına bir motif olarak aktarımı, motiflerin kullanıldığı dönemler içindeki biçimsel değişimleri irdelenmiştir.
The tree, which is included in the creation myths about mankind and the world, took root from the seed and symbolized eternity by continuing to grow its roots underground, representing the living world with its trunk and extending its branches towards the sky. With his constantly renewed presence, the obscurity, fear and respect felt towards him caused the formation of the “tree cult”. With these qualities, it has been universally considered sacred and has been made important and valuable from primitive beliefs to divine religions. Thus, it has taken a place in the cultures of societies shaped by their beliefs, lives and traditions. It has also been seen as a representation of life and eternity in Turkish communities. Beliefs, values, traditions, material and spiritual accumulations have caused the formation of cultural environments of societies. Motifs, which are a cultural element, have enabled all these accumulations to reach the next ages. Before Islam, they considered the tree sacred, and after Islam, they sometimes used it as a motif in their works of art, often as an image in accordance with their beliefs. One of the motifs that Turkish societies, which have lived a life intertwined with nature, have sometimes carried to their living spaces as an expression and sometimes as a means of decoration has been the tree of life. As the Turks moved to their settled order in Anatolia starting with the Seljuks, it took place for centuries until the tiles and ceramics of the Ottoman period. It carried the interpretation of the period in which it was used and its artist, and despite all its formal differences, it provided intergenerational cultural transmission through its use. In this research, the symbolic expression of the tree of life in Turkish culture, its transmission as a motif to tile and ceramic art, and its formal changes during the periods in which motifs were used were examined.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 17 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 20 Şubat 2023 |
Kabul Tarihi | 17 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 2 |