Zekât Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette zikredilen ve birçok peygamber tarafından önemi vurgulanan bir ibadettir. Aynı zamanda İslam’ın öngördüğü ekonomik yapının en önemli yapıtaşlarındandır. Tarihsel süreçte devletler tarafından toplanması ve dağıtılması sebebiyle zekât, teorik olarak vergiye benzese de; aslında bir ibadet olması, yalnızca Müslümanların ödediği bir mali yükümlülük olması ve sarf yerlerinin Kur’an-ı Kerim’de belirtilen sekiz sınıfla sınırlandırılması gibi sebeplerden dolayı da vergiden ayrışmaktadır. Bu çalışmada Türk toplumu nezdinde devletlere verilen vergilerin zekât yerine sayılıp sayılamayacağı, ya da vergi ve zekât arasında bir ödünleşim olup olmadığı sorularına yanıt aramıştır. Türkiye’deki genel algının ve Manisa ili özelinde görüşme yapılan katılımcıların görüşlerinin ortaya konulması amaçlamıştır. Bu nedenle çeşitli içeriklerden (basın kuruluşları, dergiler, sosyal medya platformları, kamu kurumları) bulgular derlenmiştir. Yine bu amaçla Manisa’da faaliyet gösteren iş insanlarının “kartopu yöntemiyle” belirlenerek çeşitli deneyimlerinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Temel nitel veri analizi yöntemi kullanılarak ile 11 katılımcıyla yapılan mülakatlardan veriler toplanarak Taguette programı yardımıyla analiz edilmiştir.
Çalışmanın bulgularına göre, nispeten az sayıda da olsa “zekâtı ve vergiyi aynı gören” kişilerin toplumda yer aldığı ve ödedikleri zekatların vergiden düşülmesi gerektiğini düşünen insanların toplumda yer aldığı anlaşılmaktadır. Yine Manisa ili özelinde yapılan mülakatlar neticesinde vergi mükelleflerinin zekât pratiklerinin vergi uyumuna olumsuz bir etkisi olmadığı görülmüştür. Katılımcılar genel olarak vergi ve zekâtı birbirinden ayırmakta, vergileri kamusal malların üretimi noktasında devletin hakkı, zekâtı ise fakirin hakkı görmektedir. Katılımcılar zekâtlarını devlete ya da Sivil Toplum Kuruluşlarına vermek yerine kendileri dağıtmak istemektedir.
Bu çalışma 38. Maliye Sempozyumunda aynı isimle sunulan bildirinin gözden geçirilmiş ve genişletilmiş halidir.
Zakat is a form of worship that is mentioned in many verses of the Quran and its importance is emphasized by many prophets. Zakat is also one of most important pillars of Islamic economic system. Although Zakat resembles a tax because historically collected and distrubuted by the state. On the other hand zakat is accepted a worship as it paid only by Muslims and has eight areas of expenditure which are specifically mentioned in the Quran. Therefore it differs from tax. This study seeks to answer the question of whether taxes paid to governments can be considered as a substitute for zakat, or whether there is a trade-off between taxes and zakat. The aim of this study, is to understand whether there is a relationship between perception of tax and zakat in Turkish society. For this reason, findings were collected from various sources (media, social media, academic papers and academic reports and statistics). Therefore, this study searches findings from media, social media, academic papers and some official statistics. In addition, some interviews will also be conducted. Qualitative resarch method is used in this study. In order to find out how people's religious beliefs or views on zakat shape their behavior in taxation, various interviews are conducted with taxpayers who pay zakat. This paper also aimed to reveal various experiences of business people operating in Manisa by selecting them with the “snowball sampling method”.
According to the findings of the study, a small number of people think that the zakat they pay should be deducted from their taxes or do research to clarify their confusion on this issue. As a result of the interviews, we found out that taxpayers’ zakat pratices do not have a negative effect on tax compliance. Participiants generally distinguish between tax and zakat. Additionally, taxpayers prefer to distribute their own zakat, and they do not tend to give their zakat to state or NGOs.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Ekonomisi, Ekonomi Teorisi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Eylül 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 5 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 11 Sayı: 2 |