Çağımızda geliştirilen biyoteknolojik metotlar ile birçok hastalık ve stres faktörüne yönelik başarılı sonuçlar sağlanmıştır. Patates bitkisinde görülen yaygın hastalıklara çözüm olacak birçok genetik özellik yabani akraba türlerinde bulunmaktadır. Patates karakteristik özellikleri bakımından biyoteknolojik metotlarla çoğalmaya uygundur ve günümüzde kullanılan birçok biyoteknolojik teknikleri kullanılarak bu bitkilere yeni özellikler aktarmak oldukça kolaydır. Bu nedenlerden dolayı patates, modern biyoteknoloji ile en çok yararlanabilen ürünlerden biridir. Doku kültürü metotları gibi biyoteknolojik yöntemler ile yabani türlerinde bulunan ve farklı renklerde patates oluşmasını sağlayan Antosiyaninler (kırmızı, mavi, mor) ve karotenoidler (beyaz, sarı) kullanılarak kırmızı, mavi, pembe ve mor gibi farklı renklerde patatesler gibi yeni genotipler kısa sürede geliştirilmiştir. Biyoteknolojik yöntemlerle ile geliştirilen patatesler sanayi gibi birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Bu çalışmada, patates bitkisinin üzerinde yapılan güncel biyoteknolojik çalışmalara değinilmekte ve gelecekte yapılabilecek çalışmalar önerilmektedir.
Currently, developed tissue culture methods, successful results can be obtained for many diseases and stress factors. Many common features of potato plants are found in the wild relatives. Potatoes are suitable for propagation with biotechnological methods in terms of their characteristic properties, and it is quite easy to transfer new features using many of the biotechnological transformation techniques used today. For these reasons potato is undoubtedly one of the most useful products of modern biotechnology. Potatoes different colours such as red, blue, pink and purple have been developed using biotechnological methods such as tissue culture methods and anthocyanins (red, blue, purple) and carotenoids (white, yellow) found in wild species and allowing the formation of potatoes in different colours. In this study, the general characteristics of potato plant and the current biotechnological studies on it are addressed and future studies are suggested.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 20, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 1 Issue: 1 |