Son yıllarda Antarktika ve Arktik bölgelerindeki bilimsel çalışmaların sayısı önemli ölçüde artmıştır. Bilimsel çalışmalar bölgenin el değmemiş doğasını keşfetmemize ve küresel iklimi daha iyi anlamamıza olanak tanırken, atık su, hava kirliliği ve habitat tahribatı gibi çeşitli ekolojik endişeleri de gündeme getirmektedir. Bu, kutup bölgelerinin flora ve faunasını tehdit ederek biyolojik çeşitliliği olumsuz etkilemektedir. Kirliliği önlemek, habitatları korumak ve istilacı türlerin girişini önlemek için sürdürülebilir araştırma uygulamaları ve uluslararası iş birliği yoluyla kutup bölgelerinin kırılgan ekosistemlerini korumamız hayati önem taşımaktadır. Antarktika Antlaşması ve diğer protokoller, atık suyun arıtılmadan denize deşarj edilmesini yasaklamaktadır. Bu nedenle, Antarktika'daki birçok araştırma üssü atık suyu arıtmak için tesisler kurmuştur. Bu tesisler, atık suyun çevreye zarar vermeden arıtılmasını ve denize geri gönderilmesini sağlar. Ancak, atık su arıtma süreci önemli miktarda katı atık üretir. Bu atıklar arıtma tesislerinde biriktikçe anakaraya geri taşınması gerekir. Antarktika'nın uzaklığı ve zorlu coğrafi koşulları, katı atık taşımacılığını lojistik olarak zor ve maliyetli hale getirmektedir. Bu sorunları çözmek için, Antarktika'da meydana gelen alg patlamalarının atık suda yetiştirilerek arıtma sürecinde kullanılması amaçlanmıştır. Çalışmada, Antarktika mikroalgleri yapay atık suda yetiştirilmiş ve Antarktika mikroalglerinin Antarktika üslerindeki evsel atık suyun arıtımı için önerilebileceği ve yaklaşık %30 protein içeriğine sahip olması nedeniyle önerilen aktiviteler için yüksek bir potansiyele sahip olduğu bulunmuştur.
In recent years, the number of scientific studies in the Antarctic and Arctic regions has increased considerably. While scientific studies allow us to explore the untouched nature of the region and better understand the global climate, they also raise various ecological concerns such as wastewater, air pollution and habitat destruction. This threatens the flora and fauna of the polar regions, negatively affecting biodiversity. It is crucial that we protect the fragile ecosystems of the polar regions through sustainable research practices and international cooperation to prevent pollution, protect habitats and prevent the introduction of invasive species. The Antarctic Treaty and other protocols prohibit the discharge of wastewater into the sea without treatment. For this reason, many research bases in Antarctica have established facilities to treat wastewater. These facilities ensure that wastewater is treated and returned to the sea without harming the environment. However, the wastewater treatment process generates a significant amount of solid waste. As this waste accumulates in the treatment plants, it has to be transported back to the mainland. Antarctica's remoteness and challenging geographical conditions make solid waste transportation logistically difficult and costly. In order to solve these problems, it was aimed to use the algal blooms occurring in Antarctica in the treatment process by cultivating them in wastewater. In the study, Antarctic microalgae were cultivated in artificial wastewater and found that the Antarctic microalgae can be proposed for the treatment of domestic wastewater in Antarctic bases and has a high potential for the proposed activities by having approximately 30% of protein content.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Microbiology (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | |
Submission Date | August 23, 2024 |
Acceptance Date | October 4, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 7 Issue: 3 |