Bu çalışma, yabancı dil öğreniminde sanal gerçeklik (virtual reality, kısaca VR) teknolojilerinin kültür aktarımı bağlamında nasıl kullanılabileceğini incelemektedir. Geleneksel dil öğretim yöntemleri, genellikle dilbilgisi kurallarına ve sözvarlığına odaklanırken öğrenicilerin hedef kültürü doğrudan deneyimleme olanağı sınırlı kalmaktadır. Sanal gerçeklik, bu eksikliği gidermek amacıyla dil öğrenenlere hedef dili ve kültürünü otantik bir ortamda deneyimleme fırsatı sunmaktadır. Bu bağlamda, doküman analizi ve betimsel analiz yöntemleri kullanılmıştır. Doküman analizi kapsamında, yabancı dil öğrenme ve sanal gerçeklik teknolojileri alanındaki bilimsel yayınlar ve sanal gerçeklik tabanlı dil öğrenme platformları sistematik bir şekilde incelenmiştir. Betimsel analiz yöntemi ile sanal gerçeklik tabanlı dil öğrenme uygulamalarının dil öğrenme ve kültür aktarımına etkileri tematik olarak değerlendirilmiştir. Özellikle Mondly VR, ImmerseMe, VirtualSpeech ve Language Lab gibi popüler uygulamaların sunduğu öğrenme deneyimleri ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Bulgular, bu uygulamaların bağlamsal öğrenme ortamları sunduğunu, öğrenicilerin motivasyonunu artırdığını ve kültürel farkındalıklarını geliştirdiğini göstermektedir. Ancak, çalışmada sanal gerçeklik tabanlı dil öğretiminin bazı sınırlılıklarına da değinilmiştir. Öncelikle, sanal gerçeklik cihazlarının uzun süreli kullanımı sonucunda kullanıcıların birtakım fizyolojik rahatsızlıklar yaşadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, bu uygulamaların teknik sınırlamaları ve yüksek maliyetleri, bu teknolojinin yaygın kullanımını kısıtlayan önemli faktörler olarak öne çıkmaktadır. Mevcut sanal gerçeklik tabanlı dil öğretim uygulamalarının çoğu kültürel aktarımı desteklemekle birlikte, genellikle mekanik dil pratiğine odaklanmaktadır ve kültürel unsurların aktarımı konusunda derinlemesine bir içerik sunmamaktadır. Sonuç olarak, sanal gerçeklik teknolojileri, dil öğretiminde yenilikçi ve etkili bir araç olma potansiyeline sahip olmakla birlikte, daha erişilebilir, ekonomik ve pedagojik olarak optimize edilmiş hale getirilmelidir. Bu bağlamda, sanal gerçeklik teknolojilerinin dil öğrenme süreçlerine entegrasyonu üzerine daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
This study examines how virtual reality (VR) technologies can be used in foreign language learning in the context of culture transfer. Traditional language teaching methods usually focus on grammar rules and vocabulary, while the opportunity for learners to directly experience the target culture is limited. Virtual reality offers language learners the opportunity to experience the target language and culture in an authentic environment to overcome this deficiency. In this context, document analysis and descriptive analysis methods were used. Within the scope of document analysis, scientific publications in the field of foreign language learning and virtual reality technologies and virtual reality-based language learning platforms were systematically analyzed. With the descriptive analysis method, the effects of virtual reality-based language learning applications on language learning and culture transfer were evaluated thematically. In particular, the learning experiences offered by popular applications such as Mondly VR, ImmerseMe, VirtualSpeech and Language Lab were analyzed in detail. The findings show that these applications offer contextualized learning environments, increase learners' motivation and enhance their cultural awareness. However, some limitations of virtual reality-based language teaching were also mentioned in the study. First of all, it was found that users experience some physiological discomfort as a result of prolonged use of virtual reality devices. In addition, the technical limitations and high costs of these applications stand out as important factors limiting the widespread use of this technology. Although most of the existing virtual reality-based language teaching applications support cultural transfer, they usually focus on mechanical language practice and do not provide in-depth content on the transfer of cultural elements. In conclusion, virtual reality technologies have the potential to be an innovative and effective tool in language teaching, but they should be made more accessible, affordable and pedagogically optimized. In this context, more research on the integration of virtual reality technologies into language learning processes is needed.
Cultural transfer virtual reality foreign language acquisition
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 3 Nisan 2025 |
Kabul Tarihi | 21 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 8 Sayı: 1 |