Çalışmada sosyal medyanın
fikirleri ve argümanları radikalleştirdiği, marjinal fikirlerin ise eleştirel
kamusal-rasyonel müzakerenin yapılmasının önüne geçen bir engel oluşturduğu ve
böylelikle sosyal medyanın tıpkı toplumsal yapıda oluşan karşıtlıklar gibi daha
keskin ve dışlayıcı biçimde yeniden üretildiği görüşü irdelenmiştir. Bu
kabulden yola çıkıldığında savunu, agonistik toplumu savunan Laclau ve
Mouffe’un düşünceleri doğrultusunda, toplumsal bloklaşmaların keskinleşen
yapısı bağlamında sosyal medyanın toplumsal kargaşanın oluşmasından öte toplumu
bir arada tutan tutkal görevini gördüğü görüşü ele alınmıştır. Özellikle,
Türkiye’de iktidar aracılığıyla derinleşen, keskinleşen ve toplumsal kesimler
arasında çatışmaya dönüşen karşıtlıkları yaygın kabulün aksine, toplumsal
yapıyı bir arada tutan dinamikler olarak değerlendirilmiştir. Sosyal medyanın
karşıtlıkları besleyen yönü bu bağlamda toplumu bir arada tutan eleştirel
potansiyeli tartışılmış, bu tartışma, son dönemde sosyal medya üzerinde yapılan
tartışmalarının toplumsal yapıdaki farklılıkları nasıl biçimlendirdiği iktidar
dilinin izleri ile sosyal medyada örnekler üzerinden incelenmiştir. İnceleme
sonucunda iktidar, sosyal medya ve marjinalleşen toplumsal fikirlerin çözüme ve
bir ortaklığa dönük toplumsal işlevi olmadığı, facebook, tiwitter vb. sosyal
medyaların var olan eşitsiz toplumsal yapıyı iddia edilenin aksine
derinleştirmediği, var olan karşıtlıkları radikal biçimde yeniden ürettiği
sonucuna ulaşılmıştır.
In the study, it was accepted that social media
radiated ideas and arguments, and marginal ideas constitute a barrier to
critical public-rational negotiations, and that social media thus reproduces
the contradictions that arise in the social structure more sharply and
exclusively. On the basis of this acceptance, the argument was dealt with by
Laclau and Mouffe, who defended the agonistic society, with the potential to
criticize the social media in view of the sharpening nature of social blocs,
the glue that holds society together rather than the formation of social
disorder. In particular, the contradictions that deepened, sharpened and
transformed into conflicts between the social segments in Turkey through power
were regarded as dynamics that held society at the same time as widely
accepted. The social media has been debating a critical potential holding the
opposition and holding society together. This debate has been addressed through
the recent "Presidentship" debate on social media. As a result of the
examination, the result is reached; power, social media and marginalized social
ideas are not solving and social function towards a partnership, social media
such as facebook, tiwitter etc. do not deepen contrary to the claimed unequal
social structure and radically reproduce existing antagonisms.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.