İnsan yaratılmışlar arasında akıl nimeti sayesinde yaptığı eylemlerden
sorumlu tutulan tek varlıktır. Sorumluluğu doğrudan etkileyen bireysel
tercihlerin yanısıra toplumsal etkilerin varlığı yadsınamaz bir gerçektir. Bu
gerçekle birlikte bireysel ya da toplumsal etkileşim yoluyla hayata geçen
davranışlarda sorumluluğun paylaşılması veya ortadan kalkması söz konusu
olabilir mi? Sorusu, Kur’an’ı Kerim’in farklı sure ve ayetlerde ele aldığı ve
açıklığa kavuşturduğu bir meseledir. Çalışmamızın amacı sorumluluğun paylaşımı
noktasında ilahi mesajın nasıl bir yol gösterdiğini tespit etmektir. Toplumda
sık sık karşılaştığımız istenmeyen davranışların sebeplerine tutunarak bireysel
sorumluluk ve tercihin arka plana itildiği bir anlayış, manevi mesuliyetin
giderek zayıflamasına yol açmaktadır.Çalışmamızda tümevarım yöntemi
kullanılarak konuyla ilgili farklı surelerdeki ayetler Kur’an’ın bütünlüğü
ilkesi çerçevesinde ele alınacaktır. Konuyla ilgili ayetlerin muhtemel
anlamlarına ulaşmak için farklı yüzyıllarda yaşamış müfessirlerin görüşlerine
yer verilecektir. Özellikte Taberî’nin Camiu-l Beyan’ına, Razî’nin Mefatihu-l
Gayb’ına ve gerektiğinde farklı müfessirlerin ayetleri nasıl
değerlendirdiklerine temas edilecektir.Başkasının sorumluluğunun alınmayacağını
ifade eden, Fâtır suresi 35/18, Ankebut suresi 29/12. Ayetleriyle; Ankebut
suresi 29/13 ve Nahl suresi 16/25. ayetleri yukarıda ifade ettiğimiz
müfessirlerin görüşleri çerçevesinde açıklanmaya çalışılacaktır. Toplumsal ya
da bireysel etkileşim sonucunda yapılan davranışların kişiyi ne ölçüde
bağladığı, sorumluluk anlamında ciddi önem arz etmektedir. Bu itibarla Kur’an’ı
Kerim’in bu önemli konuda neyi öğütlediği müfessirlerin yorumuyla birlikte
anlaşılmaya muhtaçtır.
Man, among all creatures, is the only one who is held
responsible for his deeds due to his wisdom – a gift given by Allah. It is an
undeniable fact that there are social factors as well as individual choices
affecting responsibilities directly. The question of whether or not to share
the responsibility in behaviours through individual or social interaction is an
issue handled and explained in differing surahs and verses in the Holy Qur’an.
This study aims to show the way divine message follows in terms of sharing
responsibilities. Tendency to ignore responsibilities and preferences by
leaning on the causes of undesired behaviours, which we often face in the
society, leads to the weakening of spiritual responsibilities. The verses in
different surahs will be considered in our study in an inductive method and in
accordance with the principle of the wholeness of Qur’an. The views of
glossators of different periods in history will be included so as to reach the
probable meanings of the verses. Camiu-ı Beyan by Taberi and Mefatihu-ı Gayb by
Razi will especially be refered to, and when necessary, other glossators will
also be cited. An attempt will be made to explain Surahs Fatir 35/18 and
Ankebut 29/12, and Ankebut 29/13 and
Nahl 16/25 based on the above mentioned glossators’ views. The extent to which
behaviours displayed in consequence of social and individual interactions
influence people is considerably important. Therefore, what Holy Qur’an
recommends in this respect needs understanding with the help of the glossators’
comments
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Şubat 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 3 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.