Her geçen gün sayısı artan çevreyi koruma politikaları şirketlere yeni
yükler getirirken bazı şirketler kamuoyu baskısından kaçınmak veya kamuoyu
sempatisini kazanmak uğruna bu zorunluluklara gönüllü uygulamaları da
eklemektedir. Özellikle batı uygulamalarıyla öncülük bulmuş olan çevre
muhasebesine ilişkin temel kavramlar,
İslam hukuku içinde de kendisine
yer bulmuştur. Bu anlamda çevre muhasebesini İslam açısından irdelediğimizde;
iki unsurla karşılaşmaktayız. Bunlardan birincisi İslam’ın çevrenin korunmasına
gösterdiği hassasiyet ikincisi ise toplumu oluşturan bireyler ile çıkar
gruplarının işletmelerin çevreye verdikleri etkilerden haberdar olma hakkıdır.
Bu hak, şirketlerin çevreye olan etkilerini şeffaf bir şekilde açıklama ve
raporlama zorunluluklarını beraberinde getirmektedir. İslam açısından çevrenin önemi birçok ayette
vurgulanmış olup bu hassasiyet kaynağını yerlerin ve göklerin hâkimi olan
Allah’a ait olan yeryüzünde bulunan insanların Allah’ın halifeleri olarak
emanetçi bulundukları çevreyi koruma ve imar görevlerinden almaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 8 Nisan 2019 |
Kabul Tarihi | 26 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 1 |