Dilbilimciler, “ Bedî‘”yi, “ Meânî” ve “Beyân” bilimlerinin kurallarına uyulduktan sonra sözün süslenmesiyle ilgilenen bir bilim olarak tanımlamışlardır. Bu durum, bazı araştırmacıların bediî biliminde yer alan sanatların ve üslupların, sözün sadece süslenmesi için kullanılan ve düzeni ve anlamıyla ilgisi olmayan ziynetler olduğu şeklinde bir izlenim edinmesine neden olmuştur. Araştırmacı, bu konuyu araştırmaya ve özellikle de ilahi beyanın çok sayıda bediî sanat içerdiği göz önüne alındığında, bu fikrin ne kadar doğru olduğunu araştırmaya karar vermiştir. Bu sanatların etkisi sadece yüzeysel güzellikle mi sınırlıdır, yoksa sözün özüne ve inşasına mı katkıda bulunurlar? Kur’an-ı Kerim bu sanatları Kuran’ın anlamını ve sırlarını ortaya çıkarmak için nasıl kullanmıştır? Bu iki soruyu cevaplamak için araştırmacı İbrahim Suresi’ni çalışma konusu olarak seçmiştir. Surede geçen “ Muhassinât-I Ma’neviyye “ olarak adlandırılan bediî sanat türlerini belirlemiş, örnekler seçmiş ve ardından ilahi beyanın bu sanatları nasıl kullandığını, sözün nazmında oynadığı rolü ve Kuran’ın anlamını ve sırlarını ifade etmede oynadığı rolü araştırmıştır. Buna ek olarak, bu sanatların sureye kattığı estetik özelliklere de dikkat çekmiştir. Araştırmacı, surede yer alan bediî sanatların son derece mükemmel ve yapmacıklıktan uzak bir şekilde doğal olduğunu keşfetmiştir. Anlamın aktarılmasında ve muhataba uygun ve hoş bir şekilde ortaya çıkarılmasında “ Meânî “ ve “ Beyân “ bilimlerinin sanatlarıyla birlikte rol oynadıkları görülmüştür. Bu sanatların amacı sadece sözü süslemek veya güzelleştirmek değil, anlamı güzel bir şekilde inşa etmektir. Ayrıca, özetleme, anlamın kapsamlı bir şekilde ele alınması ve anlamın güçlendirilmesi gibi çeşitli amaçlar için de kullanıldıkları görülmüştür. Bu sanatların sözün tutarlılığında ve parçalarının birbirine bağlanmasında da rol oynadığı ortaya çıkmıştır.
Arap Dili ve Belagati Belagat Bedî Muhassinât-ı Ma’neviyye İbrahim Suresi
سعى المتأخرون من علماء البلاغة إلى تصنيف القواعد البلاغية فجعلوها في قسمين: أطلقوا على الأول المعاني، وعلى الثاني البيان، ثم ظهر لهم صنف آخر من الأساليب مختلف عما سبق سموه (البديع)، وعرفوه بالعلم الذي يعتني بتزيين الكلام بعد مراعاة قواعد علمي المعاني والبيان. الأمر الذي شكل عند بعض الباحثين انطباعًا بأن ما ورد في علم البديع من فنون وأساليب تسمى بالمحسنات إنما هي أصباغ وزينة يُكسى بها الكلام ولا شأن لها بنظمه ومعناه، فأراد الباحث أن يحقق في هذه المسألة ويبحث عن مدى صوابها ولا سيما أن البيان الإلهي قد اشتمل على عدد كبير من هذه المحسنات البديعية. ولا تخفى أهمية البحث في هذه القضية والتحقيق فيها، ذلك أن عبارات علماء البلاغة بحق هذا المحسنات قد شكلت عند البعض قناعة بأن وجودها في الكلام كعدمها طالما أن أثرها ينحصر في التزيين والتحبير لا غير. فهل حقاً انحصر أثرها في الجمال العرضي أم كان لها دخل في جوهر الكلام وبنائه؟ كيف وظف البيان الإلهي هذه الفنون في تجلية المعنى القرآني وبيان أسراره؟ للإجابة عن هذين السؤالين اتخذ الباحث من سورة إبراهيم موضوعاً لدراسته، تعقب ما ورد فيها من ألوان البديع المسماة بالمحسنات المعنوية فأختار نماذج وأمثلة، ثم راح يبحث عن طريقة تعاطي البيان الإلهي معها، وكيفية استخدامها، ودورها في نظم الكلام، وأثرها في التعبير عن المعنى القرآني وأسراره، فضلاً عن السمات الجمالية التي أضفتها عليه. وظهر للباحث أن المحسنات البديعة التي وردت في السورة قد اتسمت بالإتقان البالغ منتهاه، والعفوية البعيدة عن التكلف والتصنع، وأنها اشتركت مع فنون علمي المعاني والبيان في أداء المعنى وتجليته بالصورة التي تناسب المخاطب وتروق له، فلم يكن الغرض منها مجرد زخرفة الكلام أو تحسينه، وإنما بناء المعنى في صورة جميلة. كما ظهر له تنوع في الأغراض التي أدتها؛ كالإيجاز، والإحاطة بالمعنى على سبيل الشمول، وتقوية المعنى، إضافة دورها في تماسك الكلام وترابط أجزائه.
Rhetoricians divided the rules of rhetoric into two categories: they called the first one "Ma'ani", and the second one "Bayan". Then, another type of style appeared that was different from the previous ones, which they called "Badi'". They defined it as the science that deals with the decoration of speech after observing the rules of Ma'ani and Bayan. This gave some researchers the impression that the arts and styles mentioned in Badi' are just ornaments that are used to dress up speech and have nothing to do with its organization or meaning. The researcher wanted to investigate this issue and find out how accurate it is, especially since the Quran included a large number of these Badi' figures of speech. Are their effects limited to superficial beauty, or do they have a role in the essence and structure of speech? How did the Quran employ these arts to convey the Quranic meaning and reveal its secrets? The researcher chose Surat Ibrahim as the subject of his study. He traced the types of Badi' called "moral figures of speech" that are mentioned in it, and then chose examples to search for the way the Quran uses them, their role in organizing speech, and their effect on expressing the Quranic meaning and its secrets, as well as the aesthetic features they add to it. The researcher found that the Badi' figures of speech mentioned in the surah were characterized by great perfection and spontaneity far from artificiality. He also found that they shared with the arts of Ma'ani and Bayan in conveying the meaning and clarifying it in a way that suits the audience and appeals to them. Their purpose was not merely to beautify speech, but to build the meaning in a beautiful way.
The Arabic Language Rhetoric Badi' Meaning al-Muhassinat al-Ma’nawiyah
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | Arap Dili ve Belagatı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 31 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 18 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 13 |