Dinlerin kutsal metinlerinde yer alan doğal afetler, özellikle depremler bilişsel Dinler Tarihi bağlamında ele alındığında dinamik dünyevi fenomenler, kozmik uyarılar, fiziksel cezalar olarak Tanrının insanlara yönelik kesin emir ve yasaklarını iletmek için tasarlanmış olaylardır. Bu yönüyle eşsiz ve mükemmel ilahi gücün etki, bilgi ve kontrolü altında toplum ve bireylerin ibadet ve eylemlerini iyimser anlamda tüm açıklığıyla izhar edip desteklemek, kötümser anlamda takipçileri üzerinde gücü korumaktır. İslam için doğa, ilahi kudretin hikmetle yoğrulduğu alan olup öteki dinlerde olduğu gibi Tanrının gücünü kabule ve ona ibadete zorlayıcı, korkutucu bir vasıta olarak kullanılmamıştır. Aksine öteki dinlerin kutsal metin ve düşünce sistemlerinde doğal afetler ve özellikle depremlerle ilgili görüşler çeşitli hurafelerle mekanik olaylara tamamen zıt bir şekilde katı kadercilik ile önceden takdir ve tayin edilmiş bir kader olarak kabul etme yönünde gelişmiştir. Burada Tanrısal güç ve kudretin izhar ve tecelli alanı olarak doğanın muazzam enerjisinin Tanrı tarafından hangi maksatla nasıl ve niçin kullanıldığı bilişsel Dinler Tarihi açısından ele alınması gereken önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır.
Natural disasters, especially earthquakes, in the sacred texts of religions, when considered in the context of the Cognitive History of Religions, are dynamic worldly phenomena, cosmic warnings, physical punishments designed to convey God's precise commands and prohibitions to human beings. In this sense, it is to openly reveal and support the worship and actions of society and individuals under the influence, knowledge and control of a unique and perfect divine power, in the optimistic sense, and to maintain power over its followers in the pessimistic sense. For Islam, nature is the realm where divine power is molded with wisdom, and it is not used as a means of coercion and intimidation to force people to accept and worship God's power, as in other religions. On the contrary, in the sacred texts and thought systems of other religions, the views on natural disasters and especially earthquakes have developed in the direction of accepting them as a rigid fatalism and predetermined fate with strict fatalism, in complete contrast to various superstitions and mechanical events. Here, how and for what purpose the enormous energy of nature, as the field of manifestation and manifestation of divine power and might, is used by God and why, emerges as an important problem that needs to be addressed in terms of cognitive History of Religions.
History of Religions Earthquake Judaism Christianity Hinduism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 13 |