Osmanlı Devleti yüzyıllarca geniş bir coğrafyada çeşitli ırk, din ve geleneklere sahip toplumları bünyesinde barındırmıştır. Heterojen bir yapıya sahip olsa da toplum, uzun süre adalet, barış ve huzur ortamında yönetilmiştir. Bu başarı askerî, siyasî, sosyo-kültürel, ekonomik ve dinî etkenler yanında şehir ve mahallelerde sağlam esaslar üzerine tesis edilen idarî kurumlarıyla sağlanmıştır. Bunlar arasında, din görevlileri ve onların temel görev alanı olan camiler, oldukça başarılı ve etkin müesseseler olarak karşımıza çıkmaktadır. Osmanlı Devleti’nde her alanda aktif olan din görevlileri, büyük ölçüde cami içiyle sınırlı kalmış günümüz imamlarıyla mukayese edilemeyecek derecede hayatın her alanında kendilerini hissettirmişlerdir. Şüphesiz son yüzyılda giderek modernleşen yaşam biçimiyle birlikte bazı sosyal değişimler meydana gelmiş, bireysel ihtiyaçlar farklı problemleri, patolojik, psikolojik ve anlam arayışlarını da beraberinde getirmiştir. Ortaya çıkan problemler karşısında bireyler, dinî/mânevî bakış açısı ve tutumunu, yaşadıkları psikolojik acı ve krizlerle başa çıkabilmek için ruhî çıkış yollarını aramışlardır. Bu makale, Osmanlı döneminde imamların ortaya koyduğu faaliyetler ve günümüz manevî danışmanlık ve rehberlik alanı açısından önemini değerlendirilmeye çalışmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları, Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 1 Sayı: 2 |