Çoğunlukla erkek zâhidlerin hâl tercümelerine dayanan ve tasavvuf dönemi erkek sûfîlerin kalemleriyle kavramsallaşan takvâ terimine, bu çalışmada zâhide hanımların hâlleri üzerinden bakılmıştır. Ashâb-ı Kirâm, tabiîn ve etbâu't-tâbiînin yaşadığı zaman aralığına tekabül eden zühd dönemi; kitapların zühd bâblarında geçen hadislere istinaden zenginleşen ve dünyevîleşen toplumsal hayata bir direnç olarak oluşmuş bir dindarlık biçimidir. Zühd dönemi tasavvuf kavramları, genel olarak erkek zâhidlerin hâl tercümelerine dayandığı için, tasavvuf tabakâtında kendilerinden bahsedilmiş zâhide hanımların oranı, erkeklere göre çok daha düşük olmuştur. Ancak İslâm toplumunun diğer yarısı olan zâhide hanımların yaşantı ve sözleri, ele aldığımız takvâ kavramının mânâsında erkek zâhidler kadar belirleyicidir.
Zâhide hanımların yaşantı ve sözleri üzerinden tanımlamaya çalıştığımız takvâ kavramı, döneme hâkim olan zühd anlayışından etkilenmiştir. Bununla birlikte bu kavram; vera’, tevekkül, kanâat, irfan, ihsân, rızâ, ma’rifet, muhabbet ve zikr gibi kavramlarla ilişkili bir mânâ haritası ortaya koymuştur. Çalışmamızda bu harita, bir tasavvuf terimi olan takvâ ile ve onun ilişkili olduğu mânâ çerçevesiyle örtüşüp örtüşmemesi açısından değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tasavvuf |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 27 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 2 |