Evliliğin sona ermesi hallerinden biri olan boşanma, geçerli olarak kurulmuş bir evliliğin, kanunda sayılmış sebeplerden birine dayanarak açılan dava neticesinde sona ermesidir. Boşanmanın hükmü ise ancak verilen mahkeme kararının kesinleşmesiyle olur. Dolayısıyla, boşanma davasının açılmış olması evlilik birliğinin sona erdiği anlamına gelmez ve eşlerin birbirlerine ve çocuklarına karşı evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri devam eder. Bununla birlikte, davanın açılmasıyla eşler ayrı yaşama hakkı kazanır ve davanın açılması eşler arasındaki fiili ve hukuki durumda değişiklikler meydana getirir. Bu değişiklikler de eşlerin ve çocukların barınma, geçim ve korunmasına ilişkin ihtiyaçlarının belirlenmesi ve giderilmesi ihtiyacını doğurabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi hâkime bu ihtiyaçların giderilmesi için gerekli gördüğü önlemleri alabilme yetkisi tanır. Bu hükme göre: “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakımı ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.” Açıkça görüldüğü üzere hüküm genel bir şekilde düzenlenmiş, hâkimin alınabileceği bu önlemlerin sınırları çizilmemiştir. Hâkim, eşlerin birbiri ve çocuklarıyla olan ilişkilerinin düzenlenmesi ve sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesi için her bir somut uyuşmazlık için gerekli gördüğü önlemleri alır. Bu önlemler de genel olarak eşlerin ve çocukların bakım, geçim, korunması ve mallarının yönetimine ilişkin önlemlerdir. Dolayısıyla, bu genel başlıklar altında sıralanmış olan tedbirlerin neler olabileceği, belirlenmesinde hangi kriterlerin uygulanacağının ve uygulamada ne şekilde olduğunun belirlenmesi önem taşır. Bu çalışmayla amaçlanan bunu gerçekleştirmek olup, alınabilecek önlemler maddede belirtilen haliyle sınıflandırıp (eşlerin barınmasına, eşlerin geçim ve mallarının yönetimine ve son olarak da çocukların bakım ve korunmasına ilişkin önlemler) Yargıtay kararları ışığında değerlendirilecektir.
Boşanma geçici önlemler tedbir nafakası ailenin korunması çocuğun korunması
As one of the legal ways to end a marriage, a divorce terminates the marital relationship via court process. However, it can only be granted, when one of the grounds for divorce prescribed in the Turkish Civil Code (TCC) numbered 4721 is justified. Thus, it would have its effect when the verdict of divorce is finalised. This means that spouses would still be bound by the marriage, until the verdict is finalised. Therefore, spouses’ family law duties towards each other and the children continue while proceedings pending, although they are entitled to live separately. As this would likely impact their marital relationship, there might be some matters, such as child support, requiring further arrangements by the spouses. If spouses cannot agree on such matters, the judge will have a say on those matters as per article169, TCC. This article explicitly empowers the judge, ex officio, to take all necessary interim measures concerning marital relationship during the proceedings of divorce and separation. However, it does not specify the types of measures to be taken. It only states that a judge might take measures concerning the matters of child maintenance and support, family domicile and spouse support. Hence, types of the measures that could be taken have been formed mostly through the case law and the application of the rules on arrangement of marital relationship (articles 195-201, TCC) by analogy. This work, therefore, aims to materialise interim measures to be taken by a judge as per article 169 during divorce proceedings.
divorce interim measures alimony pendente lite protection of family child support
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | C.8 S.2 Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 2 |