“No criminal liability without fault” is a fundamental principle of justice. The application of this principle in cases where a crime is committed under the influence of voluntary intoxication is a controversial issue. If a person voluntarily consumes alcohol in order to make himself ready to commit a crime or to create an excuse for impunity and commits a crime under the influence of intoxication, it is accepted that such state of intoxication does not affect the criminal capacity and this acceptance does not conflict with the principle of fault. However, how criminal liability is handled in cases where a person is intoxicated without the intent or foresight to commit a crime varies depending on the legal systems and crime policies of the countries. Turkey, where the Continental European legal system is adopted, and Canada, where the Common Law system is inherited, can be seen as two countries that are suitable for comparison in this regard. While the Turkish Criminal Code rigidly stipulates that criminal capacity will not be affected for all types of voluntary intoxication, the Canadian Criminal Code has shown a more flexible structure in which certain criteria have been developed and tested over the years. At this point, the decisions of the Supreme Court of Canada on automatism caused by extreme intoxication is particularly noteworthy. In this study, the relevant provisions and practices of these countries are examined in terms of compliance with the principle of fault.
Turkish Law Canadian Law Self-Induced Intoxication Fault Automatism
Kusur yoksa ceza sorumluluğunun da olmayacağı şeklindeki temel adalet ilkesinin iradi olarak alınan alkolün etkisiyle suç işlenmesi hallerinde nasıl uygulanacağı tartışmalı bir ceza hukuku sorunudur. Kişinin kendisini suç işlemeye hazır hale getirmek ya da kendisine bir cezasızlık nedeni yaratmak amacıyla iradi olarak alkol aldığı ve sarhoşluğun etkisiyle suç işlediği tasarlanmış sarhoşluk halinin kusur yeteneğini etkilemediği ve bu kabulün kusur ilkesi ile çatışmadığı kabul edilmektedir. Fakat kişinin bir suç işleme kastı veya öngörüsü olmaksızın sarhoş olduğu hallerde ceza sorumluluğunun nasıl ele alınacağı, ülkelerin hukuk sistemlerine ve suç politikalarına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Kara Avrupası hukuk sisteminin benimsendiği Türkiye ile Common Law sisteminin benimsendiği Kanada bu konu bakımından karşılaştırma yapmaya elverişli iki ülke olarak görülebilir. Çünkü Türk Ceza Kanunu iradi sarhoşluğun her türü bakımından kusur yeteneğinin etkilenmeyeceğini katı bir şekilde ortaya koyarken, Kanada Ceza Kanunu yıllar içerisinde belirli ölçütlerin geliştirildiği ve denendiği daha esnek bir yapı göstermiştir. Bu noktada Kanada Yüksek Mahkemesi’nin aşırı sarhoşluğun neden olduğu otomatizm durumuna yönelik içtihatları özellikle dikkat çekicidir. Bu çalışmada bu iki ülkenin iradi sarhoşluğun etkisiyle suç işleyen faillerin ceza sorumluluğuna yönelik hüküm ve uygulamalarının kusur ilkesi ile ne ölçüde bağdaşır olduğu incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk ve Beşeri Bilimler |
Bölüm | C.9 S.2 Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 2 |