Zincirleme suç Türk ceza hukuku sisteminin en önemli ve tartışmalı kavramlardan biridir. Zincirleme suçun sübjektif şartı olarak ifade edilen ”bir suç işleme kararı” ise birden çok suçu birbirine bağlayan bir bağ niteliğindedir.
Bir suç işleme kararının içeriği çeşitli tartışmaların konusu olmuştur. Bu kavramın esasını açıklamak için öğretide çeşitli teoriler ileri sürülmüştür. Hangi teorinin kabul edildiği zincirleme suçun etki ve kapsamını büyük ölçüde etkilemektedir. Türk öğreti ve uygulamasında en çok kabul gören teori bir suç işleme kararını önceden kurulması gereken bir plan olarak açıklayan görüştür.
Bir suç işleme kararına ilişkin en önemli konulardan biri Yargıtay uygulamasıdır. Yargıtay da bir suç işleme kararını önceden kurulması gereken bir plan olarak kabul ettiğini istikrarlı kararlarında ifade etmektedir. Fakat Yargıtay’ın pek çok kararında bu kabulü ile uyuşmayan kararlar verdiği, bir suç işleme kararını çok geniş yorumladığı ve hatta genel bir saik birliğini bir suç işleme kararının varlığı için yeterli gördüğü anlaşılmaktadır.
Yargıtay uygulamasının bir suç işleme kararı kavramına ilişkin çelişkili ve geniş uygulaması önemli sorunlara yol açmaktadır. Yargıtay uygulaması hukuki olarak tutarsız olduğu gibi daha çok suç işleyen failleri ödüllendirmekte, cezaların caydırıcılığını azaltmakta, toplumda ve mağdurda genel bir adaletsizlik duygusuna yol açmaktadır. Bu sorunların çözümü için bir suç işleme kararına ilişkin daraltıcı bir yorumun benimsenmesi ve önceden kurulması gereken plan görüşünün makul bir esneklikle uygulanması sonucuna ulaşılmıştır.
Zincirleme Suç Bir Suç İşleme Kararı Yargıtay İçtihatları Cezaların Caydırıcılığı Cezalandırmanın Toplumsal Etkisi.
Yok
Yok
Successive offence is a key and controversial concept in Turkish criminal law. The "decision to commit an offence", as the subjective condition of a successive offence, connects multiple offences.
The content of the decision to commit an offence has sparked various debates. Several theories have emerged to explain its essence, significantly impacting the scope and effect of successive offences. In Turkish criminal law doctrine and jurisprudence the most widely accepted theory defines this decision as a plan established in advance.
A critical aspect is its interpretation by the Court of Cassation. Although the Court consistently states that the decision to commit an offence requires a pre-established plan, its rulings often diverge from this principle. In practice, the Court interprets the decision too broadly, even deeming a general unity of motive sufficient to establish its existence.
This inconsistent and expansive interpretation by the Court causes significant issues. It not only undermines legal coherence but also rewards offenders, weakens the deterrent effect of penalties, and creates a widespread sense of injustice among society and victims. Adopting a restrictive interpretation of the decision to commit an offence and implementing a pre-established plan with reasonable flexibility has been reached as a solution for these issues.
Successive Offence Decision to Commit an Offence Court of Cassation Case Law Deterrence of Penalties Soical Impact of Punishment.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk ve Beşeri Bilimler |
Bölüm | C. 10 S. 1 Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Mart 2025 |
Gönderilme Tarihi | 24 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 24 Şubat 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 1 |