Alimony is a partly continuation of the obligation of mutual aid and solidarity between the spouses during marriage, after the marriage. Social and moral considerations are the basis of this obligation. In order to be able to claim alimony, it is necessary to fall into poverty due to divorce and not be more fault than the other party. The fault of the other party is not sought. If these conditions are found, alimony may be demanded indefinitely in proportion to the financial power of the other party. Thus, spouses who have been married for a short period of time are becoming lifelong livelihoods. The dispute between divorced spouses is lifelong.The reasons for divorce in our law include contractual divorce and de facto separation. However, the divorce system was mainly based on the fault principle and the special reasons enumerated in the Law. As an extension of this situation, the party who wants alimony should not be more fault than the other party. As a result, during the divorce and after the divorce, the spouses follow each other and seek each other’s fault. Moreover, even spouses who have been married for a very short period of time may request alimony indefinitely. In the study, the important problems related to alimony, especially those issues were discussed in the light of comparative law
divorce alimony post-marital maintenance indefinitely alimony
Yoksulluk nafakası, evlilik esnasında eşler arasında geçerli olan birbirine yardım ve dayanışma yükümlülüğünün evlilik sonrasında da kısmen devam etmesi niteliğindedir. Sosyal ve ahlaki düşünceler bu yükümlülüğe dayanak oluşturmaktadır. Yoksulluk nafakası talep edilebilmesi için boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmak, karşı taraftan daha fazla kusurlu olmamak gerekir. Karşı tarafın kusuru aranmaz. Bu şartların bulunması halinde karşı tarafın mali gücüyle orantılı olarak, süresiz şekilde yoksulluk nafakası talep edilebilir. Hukukumuzda boşanma sebepleri arasında anlaşmalı boşanmaya ve fiili ayrılığa yer verilmiştir. Bununla birlikte boşanma sistemi esas itibariyle kusur esasına ve Kanunda sayılan özel sebeplere dayandırılmıştır. Bu durumun bir uzantısı olarak, yoksulluk nafakası isteyen tarafın karşı taraftan daha fazla kusurlu olmaması gerekir. Bunun sonucu olarak boşanma sürecinde ve boşanma sonrasında eşler birbirini takip etmekte ve birbirinin kusurunu aramaktadır. Ayrıca, çok kısa süre evli kalmış eşler bile süresiz olarak nafaka talebinde bulunabilmektedir. Böylece kısa süre evli kalmış eşler birbirinin hayat boyu geçim kaynağı haline gelmektedir. Boşanmış eşler arasındaki ihtilaf da hayat boyu sürmektedir. Çalışmada bu hususlar başta olmak üzere yoksulluk nafakasına dair önemli görülen sorunlar mukayeseli hukuk ışığında ele alınmıştır.
boşanma yoksulluk nafakası evlilik sonrası nafaka süresiz yoksulluk nafakası
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 2 |